اَلثَّبْنُ [ešamp;-šamp;ebn] (غَبْنٌ [ġabn] vezninde) ve
اَلثِّبَانُ [ešamp;-šamp;ibân] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Sevbin ucunu kıvırıp dikmek maʹnâsınadır ki uzun oldukta ederler, ʹalâ-kavlin bir nesneyi bir zarfa yâhûd ön eteğine koyup kucakta götürüp gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: ثَبَنَ الثَّوْبَ ثَبْنًا وَثِبَانًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا ثَنَى طَرَفَهُ وَخَاطَهُ أَوْ يُقَالُ ثَبَنَ الشَّيْءَ إِذَا جَعَلَهُ فِي الْوِعَاءِ وَحَمَلَهُ بَيْنَ يَدَيْهِ وَكَذَا إِذَا لَفَقَ عَلَيْهِ حُجْزَةَ سَرَاوِيلِهِ مِنْ قُدَّامَ
اَلثِّبَانُ [ešamp;-šamp;ibân] (šamp;â’nın kesriyle) Bi-maʹnâhu; tekûlu: ثَنَبْتُ الثَّوْبَ أَثْبِنُهُ ثَبْنًا وَثِبَانًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا ثَنَيْتَ طَرَفَهُ وَخِطْتَهُ Ve
ثِبَانٌ [šamp;ibân] Gömleğin eteğinden olan tarafa dahi derler, kaçan gömleğin eteğine bir nesne konsa.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı