الإِحْمَاءُ [el-iḩmâ΄] (hemzenin kesriyle) Kuyuya zikr olunan siyâh ve bed-bûy balçık ilkâ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَحْمَأْتُ الْبِئْرَ أَيْ أَلْقَيْتُ الْحَمْأَةَ فِيهَا
اَلْإِحْمَاءُ [el-iḩmâ΄] (hemzenin kesriyle) Bir mekânı sâ΄irden koruyup koru eylemek, ʹalâ-kavlin koru olarak bulmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَحْمَى الْمَكَانَ إِذَا جَعَلَهُ حِمًى لَا يُقْرَبُ أَوْ وَجَدَهُ حِمًى Ve bir nesneyi kızgın eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَحْمَى اللهُ النَّارَ أَيْ جَعَلَهَا حَامِيَةً Ve bir nesneyi âteşte kızdırmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَحْمَى الْمِسْمَارَ إِذَا أَسْخَنَهُ
اَلْإِحْمَاءُ [el-iḩmâ΄] (hemzenin kesri ve elifin meddiyle) Yeri koru kılmak. Ve
إِحْمَاءٌ [iḩmâ΄] Demiri kızdırmağa dahi derler; tekûlu: أَحْمَيْتُ الْحَدِيدَ فِي النَّارِ وَلَا تَقُلْ حَمَيْتُهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı