اَلْمُهَايَأَةُ [el-muhâye΄et] (مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) Bir husûsta birbirine muvâfakat eylemek maʹnâsınadır; هَيْئَةٌ [hey΄et] maʹnâsından me΄hûzdur; yukâlu: هَايَأَهُ فِي اْلأَمْرِ مُهَايَأَةً إِذَا وَافَقَهُ Ve ʹörf-i fukahâda bi’t-tevâfuk ve’t-terâdî mukâseme-i menâfiʹden ʹibârettir ki istihsânen câ΄izdir: ﴿لَهَا شِرْبٌ وَلَكُمْ شِرْبُ يَوْمٍ مَعْلُومٍ﴾ nass-ı mübînine mebnîdir; meselâ bir hânede müşterek olan Zeyd ve ʹAmr’dan her biri, hissesine mukâbil birer sene-i mahsûsa ikâmet eylemek ve nehr-i vâhidden herkes birer gün tarla ve bâgçelerini saky eylemek ve ʹabd-i müştereki birer vakt-i mahsûsta istihdâm eylemek gibi, niteki kütüb-i fıkhiyyede mebsûttur. Mü΄ellif وَالْمُهَايَأَةُ اَلْأَمْرُ الْمُتَهَايَأُ عَلَيْهِ ʹunvânıyla resm eylemekle ʹâdeti üzere müsâmaha irtikâb eylemiştir, tâ-ı te΄nîs ism-i mefʹûle hamlden âbîdir, meğer tekellüf irtikâb oluna yâhûd hâ΄, tugyân-ı kalem ola.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı