bâʹ ~ بَاعٌ

Kamus-ı Muhit - باع maddesi

اَلْبَاعُ [el-bâʹ] Kulaç taʹbîr olunan mikdâra denir; cemʹi أَبْوَاعٌ [ebvâʹ] gelir; yukâlu: قَدَّرَهُ بِبَاعِهِ وَهُوَ قَدْرُ مَدِّ الْيَدَيْنِ Ve

بَاعٌ [bâʹ] Şeref ve şân ve kereme ıtlâk olunur; yukâlu: لِفُلاَنٍ سَابِقَةٌ وَبَاعٌ أَيْ شَرَفٌ وَكَرَمٌ

Vankulu Lugatı - باع maddesi

اَلْبُوعُ [el-bûʹ] (bâ’nın fethi ve vâv’ın sükûnuyla) Kulaçlamak; yukâlu: بُعْتُ الْحَبْلَ أَبُوعُهُ بَوْعًا إِذَا مَدَدْتَ بَاعَكَ بِهِ كَمَا تَقُولُ شَبَرْتُهُ مِنَ الشِّبْرِ Yaʹnî karışladım mahallinde شَبَرْتُهُ dedikleri gibi. Ve

بَاعٌ [bâʹ] Şeref ve kereme dahi ıtlâk olunur. Ve بَاعَ الْفَرَسُ فِي جَرْيِهِ dahi derler, kaçan adımın seyrek atsa. Ve bu nâkada dahi istiʹmâl olunur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı