اَلتَّعَهُّدُّ [et-teʹahhud] (fethateynle ve hâ’nın zammı ve teşdîdiyle) Bir nesneyi sakınmağa derler. Ve عَهْدٌ [ʹahd]i bir husûsta beklemeğe derler; yukâlu: تَعَهَّدْتُ فُلَانًا وَتَعَهَّدْتُ ضَيْعَتِي Ve ضَيْعَةٌ [ḋayʹat] ḋâd-ı muʹcemenin fethi ve yâ’nın sükûnuyla tarla maʹnâsınadır. Ve تَعَهَّدْتُ bu mislli yerde efsahtır, تَعَاهَدْتُ den zîrâ تَعَاهُدٌ beyninde müşterek olur. Ve
تَعَهُّدٌ [teʹahhud] Marazla iʹtiyâd bulmağa dahi derler; yukâlu: فُلَانٌ يَتَعَهَّدُهُ صَرْعٌ أَيْ يَتَجَدَّدُ فِيهِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı