اَلْجِرَابُ [el-cirâb] (cîm’in kesriyle) Dağarcığa denir ki içine zâd makûlesi vazʹ olunur; ʹalâ-kavlin mutlakan kaba denir, وِعَاءٌ [viʹâ΄] maʹnâsına. Ve işbu جِرَابٌ [cirâb] lafzı cîm’in kesriyledir, fethi câiz değildir yâhûd Ḵâḋî ʹİyâḋ ve sâ΄irin fethle hikâye ettikleri lügat zaʹîftir. Cemʹi جُرُبٌ [curub] gelir zammeteynle ve جُرْبٌ [curb] gelir sükûn-ı râ ile ve أَجْرِبَةٌ [ecribet] gelir. Ve
جِرَابٌ [cirâb] Hâye torbasına ıtlâk olunur. Ve
جِرَابُ الْبِئْرِ [cirâbu’l-bi΄r] Kuyunun mahall-i ittisâʹı olan iç dâ΄iresinden ʹibârettir. Ve
جِرَابٌ [Cirâb] Muhaddisînden Yaʹḵûb b. İbrâhîm el-Bezzâz lakabıdır. Ve Ebû Cirâb muhaddisînden ʹAbdullâh b. Muḩammed el-Ḵureşî künyesidir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı