cevâr ~ جَوَارٌ

Kamus-ı Muhit - جوار maddesi

اَلْجَوَارُ [el-cevâr] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Çok ve dibi derin olan suya denir; yukâlu: فِي أَرْضِهِ جَوَارٌ أَيْ مَاءٌ كَثِيرٌ قَعِيرٌ Ve جَوَارُ الدَّارِ [cevâru’d-dâr] bir hânenin had ve sınırında mümted ve دُورَةٌ [dûret] hizâsında vâkiʹ olan ʹarsa ve hâne makûlesinde denir, طَوَارٌ [ṯavâr] gibi. Ve

جَوَارٌ [cevâr] جَوَارِي [cevârî] lafzında lügattır ki gemilere denir, سُفُنٌ [sufun] maʹnâsına ve bu Ṡâʹid-i Luġavî’den menkûl ve garîbdir.

اَلْجِوَارُ [el-civâr] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Asl komşuluğa denir, baʹdehu bir adama lede’l-iktizâ΄ imdâd ve iʹânet ve hıfz ve himâyet eylemek üzere ʹahd ve emân vermekte istiʹmâl olundu. Şöyle ki min baʹd o adam o kimsenin zîr-i emân u zinhârında me΄mûn olur. Şârih der ki mü΄ellif bunda müsâmaha eyledi, zîrâ جِوَارٌ [civâr] vech-i mezkûr üzere olan emân ve zinhâra denir; bunda cîm’in zammıyla da câ΄izdir; tekûlu’l-ʹArabu: هُوَ فِي جِوَارِي وَجَوَارِي أَيْ فِي عَهْدِي وَأَمَانَتِيİntehâ. Ve

جِوَارٌ [civâr] Masdar olur, emân taleb eylemek maʹnâsına; yukâlu: جَارَ الرَّجُلُ جِوَارًا إِذَا طَلَبَ أَنْ يُجَارَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı