muferrid ~ مُفَرِّدٌ

Kamus-ı Muhit - مفرد maddesi

Hadîs-i evvelde مُفَرِّدٌ [muferrid]den murâd vech-i mezkûr üzere nâstan ʹuzlet eden fukahâ΄dır ve hadîs-i sânîden murâd ʹışk-ı ilâhî ile vecde gelip dâ΄imâ zikrullâh ile tarab-nâk olan zevâttır. Ve hem-zâd ve akrânları bi’l-cümle âhirete gidip kendileri yalnızca İslâm ve ʹibâdet üzere kâ΄im olan zevât dahi irâde olunur. Nihâye’de işbu ʹibâretle mersûmdur: “سَبَقَ الْمُفَرِّدُونَ” وَفِي رِوَايَةٍ “طُوبَى لِلْمُفَرِّدِينَ قِيلَ وَمَا الْمُفَرِّدُونَ قَالَ اَلَّذِينَ اهْتَزُّوا فِي ذِكْرِ اللهِ” وَقِيلَ فَرْدٌ إِذَا تَفَقَّهَ وَاعْتَزَلَ النَّاسَ وَخَلاَ بِمُرَاعَاةِ الْأَمْرِ وَالنَّهْيِ وَقِيلَ هُمُ الْهَرْمَى اَلَّذِينَ هَلَكَ أَقْرَانُهُمْ مِنَ النَّاسِ وَبَقُوا يَذْكُرُونَ اللهَ عَزَّ وَجَلَّÜçüncü maʹnâ “طُوبَى لِمَنْ طَالَ عُمُرُهُ وَحَسُنَ عَمَلُهُ” hadîsine akrebdir. Pes bu maʹnâlarda تَفْرِيدٌ [tefrîd] ıtlâkât-ı şerʹiyyeden olur. Ve

مُفَرِّدٌ [muferrid] Şol süvâra ıtlâk olunur ki yanında hemân kendi devesi ola; yukâlu: رَاكِبٌ مُفَرِّدٌ أَيْ مَا مَعَهُ غَيْرَ بَعِيرِهِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı