اَلدَّلْهُ [ed-delh] (dâl’ın fethi ve lâm’ın sükûnuyla ve fethiyle) ve
اَلدُّلُوهُ [ed-dulûh] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Gam ve gussa ve ʹaşk makûlesi ʹârızadan gönül âşüfte ve ʹakl zâ΄il ve perîşân olmak maʹnâsınadır, kendiyi aldırmak taʹbîr olunur; yukâlu: دَلِهَ فُلَانٌ دَلْهًا وَدُلُوهًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا ذَهَبَ فُؤَادُهُ مِنْ هَمٍّ وَنَحْوِهِ
اَلدَّلُوهُ [ed-delûh] (dâl’ın fethi ve lâm’ın zammıyla ve meddiyle) Şol nâkadır ki yoldaşına ve veledine hanîn etmeye.
اَلدَّلَهُ [ed-deleh] (fethateynle) ve
اَلدُّلُوهُ [ed-dulûh] (zammeteynle) Nâka yoldaşına ve veledine hanîn etmemek; yukâlu: دَلِهَتِ النَّاقَةُ عَنْ إِلْفِهَا وَعَنْ وَلَدِهَا تَدْلَهُ دُلُوهًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı