اَلدَّهْرِيُّ [ed-dehriyy] (yâ-yı nisbetle) Dehrin bekâ΄ ve ʹadem-i fenâsını zuʹm ve iʹtikâd eden mülhide denir ki âhireti münkir olur, hayvân ve insân, giyâh menzilindedir, دَهْرٌ أَبَدِيُّ الْبَقَاءِ derler.
اَلدُّهْرِيُّ [ed-duhriyy] (dâl’ın zammı ve yâ’nın teşdîdiyle) Yaşlı kimse, müsinn maʹnâsına.
اَلدَّهْرِيُّ [ed-dehriyy] (dâl’ın fethiyle) Mülhid maʹnâsına. Šaʹleb eyitti: دُهْرِيٌّ [duhriyy] ve دَهْرِيٌّ [dehriyy] zammla ve fethle دَهْرٌ [dehr]e mensûb demek olur, gâh olur ki ʹArab tâ΄ifesi nisbette tagyîr-i kelime ederler, meselâ سُهْلِيٌّ [suhliyy] derler sîn’in zammıyla سَهْلٌ [sehl]e nisbet olundukta ki سَهْلٌ [sehl] düz yer demek olur, sîn-i mühmelenin fethiyle.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı