اَلرَّعَامُ [er-reʹâm] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Hiddetle dike dike bakmaya denir; yukâlu: مَا هَذِهِ الرَّعَامُ أَيْ حِدَّةُ النَّظَرِ
اَلرُّعَامُ [er-ruʹâm] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) At ve koyun kısmının burunlarından akan sümüğe denir, ʹalâ-kavlin eʹammdır, sâ΄ir hayvânın dahi ıtlâk olunur; cemʹi أَرْعِمَةٌ [erʹimet] gelir, أَجْوِبَةٌ [ecvibet] vezninde. Ve
رُعَامٌ [ruʹâm] Masdar olur, koyun pek zebûnlayıp arıkladığından burnundan sümük akar olmak maʹnâsına; yukâlu: رَعَمَتِ الشَّاةُ رُعَامًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا اشْتَدَّ هُزَالُهَا فَسَالَ رُعَامُهَا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı