el-erḣat ~ اَلْأَرْخَةُ

Kamus-ı Muhit - الأرخة maddesi

اَلْأُرْخَةُ [el-urḣat] (جُرْعَةٌ [curʹat] vezninde) Ondan ismdir, taʹyîn olunan vakte denir; hâlen lisânımızda târîh taʹbîr ettiğimizdir. تَارِيخٌ [târîḣ] ise masdar olan تَأْرِيخٌ [te΄rîḣ]ten muharreftir. İşbu mâdde mü΄ellifin ıtlâkına göre ʹArabiyy-i sırf olur. Baʹzılar ihtilâf eylemişlerdir, baʹzılar müsvedde-i defter-i dîvân ismi olan târîk-i Fârisîden muʹarrebdir dediler. Hele mâh-ı rûzeden مُوَرَّخٌ [muverraḣ] kelimesi muʹarrebdir diyenler garâbet eylemiştir. Kaldı ki ibtidâ vazʹ-ı târîh, Fârûḵ-ı aʹzam radıyallâhu ʹanhu emriyle olmuştur ki İmâm ʹAlî delâlet eylemiştir. Durretü’l-Ġavvâṡ’ta ve Miṡbâḩ’ta müsebbet olan dürer-i girân-mâyedendir ki beyân-ı târîhi ʹArablar leyâlîden iʹtibâr ederler, zîrâ ümmî oldukları hasebiyle taʹyîn-i eyyâmda hisâb bilmediklerinden nâşî hilâlin zuhûruna temessük ederler. Hilâl ise gece zuhûr eder. Bu cihetten leyl ʹindlerinde nehâra sâbıktır. Ve târîh-i kitâbı taʹyînde meselâ لِعِشْرِينَ خَلَتْ مِنَ الشَّهْرِ الْفُلاَنِيِّ ve لِخَمْسٍ وَعِشْرِينَ خَلَوْنَ ʹunvânlarında tahrîr eylemek evhâmdandır. Savâb olan ibtidâ-yı mâhtan nısfa kadar خَلَتْ ve خَلَوْنَ ʹunvânıyla ve nısf-ı sânîde بَقِيَتْ ve بَقِينَ ʹibâretiyle resm olunmaktır. Ve nefâyistendir ki meselâ kitâbet için târîh vazʹ eyleseler ez-cümle mâh-ı recebin evvel gününde vazʹ etseler كَتَبْتُ فِي غُرَّةِ رَجَبَ ve ikinci gününde كَتَبْتُ لِلَيْلَتَيْنِ خَلَتْ مِنْ رَجَبَ ve üçüncü gününde لِثَلاَثِ لَيَالٍ خَلَوْنَ demek lâzımdır. Tâ onuncuda لِعَشْرِ لَيَالٍ خَلَوْنَ deyip baʹdehu لإِحْدَى عَشَرَ لَيْلَةً خَلَتْ مِنْ رَجَبَ demek gerektir. Tâ on beşincide لِخَمْسَةَ عَشَرَ لَيَالٍ بَقِينَ ve yirmincide لِعَشْرِ لَيَالٍ بَقِينَ kezâlik لِخَمْسِ لَيَالٍ بَقِينَ ve لِلَيْلَتَيْنِ بَقِيَتَا وَلَيْلَةٍ بَقِيَتْ demek gerektir. Ve eğer şehrden meselâ iki sâʹat bâkî kaldıkta kitâbet tamâm olsa فِي عَقْبِ شَهْرِ فُلاَنٍ denir ʹayn’ın fethi ve ḵâf’ın sükûnuyla, eğer tamâm-ı şehrde hitâm bulursa فِي عَقِبِ شَهْرٍ denir, كَتِفٌ [ketif] vezninde yâhûd فِي عَقْبَانِ شَهْرٍ denir غَضْبَانُ [ġaḋbân] vezninde. Huzhâ ve kun mine’ş-şâkirîne.

Vankulu Lugatı - الأرخة maddesi

اَلْأَرْخَةُ [el-erḣat] (hemzenin fethiyle ve râ’nın sükûnuyla) Müfredi.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı