ez-zeyyir ~ اَلزَّيِّرُ

Kamus-ı Muhit - الزير maddesi

اَلزَّيِّرُ [ez-zeyyir] (سَيِّدٌ [seyyid] vezninde) Bi’t-tabʹ dargın adama denir; yukâlu: رَجُلٌ زَيِّرٌ أَيْ غَضْبَانُ

اَلزِّيرُ [ez-zîr] (zâ’nın kesriyle) زِرٌّ [zirr] maʹnâsınadır ki düğmeye denir. Şârihin beyânı üzere râ-i ûlâ yâ’ya mübeddeledir. Ve

زِيرٌ [zîr] Ketene denir; tâ-i tahsîsle, زِيرَةٌ [zîret] ketenden bir pâreye denir. Ve

زِيرٌ [zîr] Büyük küpe denir, دَنٌّ [denn] maʹnâsına. ʹAlâ-kavlin kulpsuz büyücek destîye denir, حُبٌّ [ḩubb] maʹnâsına. Ve de΄b ve ʹâdet maʹnâsına müstaʹmeldir, dâ΄imâ tereddüdü olduğu için; yukâlu. هَكَذَا زِيرُهُ أَيْ عَادَتُهُ Ve

زِيرٌ [zîr] Şol zen-dost çelebiye ıtlâk olunur ki zenân tâ΄ifesiyle musâhabetten ve muʹâmelesizce yâhûd muʹâmele ile ilf ve mücâlesetten pek hazz eder ola. Ve erkek sohbetinden ve üns ü ülfetinden hazz eden ʹavrete de ıtlâk olunur, ʹalâ-kavlin erkeğe mahsûstur ve bu زِيَارَةٌ [ziyâret]ten me΄hûzdur. Cemʹi أَزْوَارٌ [ezvâr] ve زِيَرَةٌ [ziyeret] gelir, عِنَبَةٌ [ʹinebet] vezninde ve أَزْيَارٌ [ezyâr] gelir lafzına mebni; yukâlu: هُوَ زِيرُ نِسَاءٍ إِذَا كَانَ يُحِبُّ مُحَادَثَةَ النِّسَاءِ وَيُحِبُّ مُجَالَسَتَهُنَّ بِغَيْرِ شَرٍّ أَوْ بِهِ ve yukâlu: هِيَ زِيرُ رِجَالٍ أَوْ خَاصٌّ بِهِمْ Ve

زِيرٌ [zîr] Tanbûrun ince teline denir ki بَمٌّ [bemm] mukâbilidir yâhûd pek keskin olanına denir, ikisi bir olmak gerektir.

Vankulu Lugatı - الزير maddesi

اَلزِّيرُ [ez-zîr] (zâ’nın kesri ve meddiyle) Ricâlden şol kimseye derler ki nisâ tâ΄ifesiyle musâhabet edip onlarla hem-meclis olmağı seve; bununla tesmiye olundu nisâ tâ΄ifesin çok ziyâret ettiğinden ötürü.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı