es-sevaḵ ~ اَلسَّوَقُ

Kamus-ı Muhit - السوق maddesi

اَلسَّوَقُ [es-sevaḵ] (fethateynle) أَسْوَقُ [esvaḵ] maʹnâsından ismdir, baldırın uzunluğuna yâhûd güzelliğine denir.

اَلسُّوقُ [es-sûḵ] (sîn’in zammıyla) Çarşıya ve pazara denir, سَوْقُ النَّاسِ [sevḵu’n-nâs] maʹnâsındandır. Ve bu mü΄ennestir, müzekker dahi olur.

اَلسَّوْقُ [es-sevḵ] (sîn’in fethiyle) ve

اَلسِّيَاقَةُ [es-siyâḵat] (sîn’in kesriyle) ve

اَلْمَسَاقَةُ [el-mesâḵat] (mîm’in fethiyle) Dâbbeyi ardından sürmek maʹnâsınadır; yukâlu: سَاقَ الْمَاشِيَةَ يَسُوقُ سَوْقًا وَسِيَاقَةً وَمَسَاقَةً ضِدُّ قَادَهَا Ve

سَوْقٌ [sevḵ] ve

سِيَاقٌ [siyâḵ] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Muhtazır cân vermeğe başlamak maʹnâsına müstaʹmeldir, gûyâ ki سَوْقٌ [sevḵ]-i rûh eder; yukâlu: سَاقَ الْمَرِيضُ سَوْقًا وَسِيَاقًا إِذَا شَرَعَ فِي نَزْعِ الرُّوحِ Ve

سَوْقٌ [sevḵ] Bir adamın inciğine ve baldırına vurmak yâ dokunmak maʹnâsınadır; yukâlu: سَاقَ فُلاَنًا إِذَا أَصَابَ سَاقَهُ Ve hatuna mehrini göndermek maʹnâsına müstaʹmeledir; yukâlu: سَاقَ إِلَى الْمَرْأَةِ مَهْرَهَا إِذَا أَرْسَلَهُ

Vankulu Lugatı - السوق maddesi

اَلسَّاقُ [es-sâḵ] (ʹalâ-vezni اَلْحَال [el-ḩâl]) Ayağın inciğidir. Ve

اَلسُّوقُ [es-sûḵ] (sîn’in zammı ve meddiyle) Cemʹi, أَسَدٌ [esed]le أُسْدٌ [usd] gibi, nitekim ʹan-karîb işâret olunur.

اَلسَّوْقُ [es-sevḵ] (sîn’in fethi ve vâv’ın sükûnuyla) Sürmek.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı