اَلسُّوَلَةُ [es-suvelet] (هُمَزَةٌ [humezet] vezninde) Kesîrü’s-su΄âl adama denir; yukâlu: رَجُلٌ سُوَلَةٌ أَيْ كَثِيرُ السُّؤَالِ
اَلسُّولَةُ [es-sûlet] (sîn’in zammıyla) Bir nesneyi sormak ve istemek, mes΄ele maʹnâsınadır; mehmûz olan سُؤْلَةٌ [su΄let] de lügattır.
اَلسَّوْلَةُ [es-sevlet] (جَوْلَةٌ [cevlet] vezninde) Batnında ve sâ΄ir aʹzâ΄ ve eşyâda olan sölpüklüğe denir; yukâlu: بِهِ سَوْلَةٌ أَيِ اسْتِرْخَاءٌ Ve
سَوْلَةُ [Sevlet] Nahle-i Yemâniyyede bir tepe üzere bir hısn adıdır ki mukaddemâ ʹAcîbe ve Ḵaryetu’l-Ḩamâm derler idi.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı