eş-şiṡr ~ اَلشِّصْرُ

Kamus-ı Muhit - الشصر maddesi

اَلشِّصْرُ [eş-şiṡr] (şîn’in kesriyle) Bu dahi تَزْنِيدٌ [teznîd] hılâline denir, شِصَارٌ [şiṡâr] gibi.

اَلشَّصَرُ [eş-şeṡar] (fethateynle) Şol geyik yavrusuna denir ki süsmek kertesine bâlig olmuş ola, ʹalâ-kavlin bir aylık ola yâhûd henüz bir hoşça kuvvetlenmemiş ola yâhûd gerçi vücûduna kuvvet gelip lâkin beri öte henüz sıçrayıp gezmeğe liyâkati olmaya. Mü΄ennesinde شَصَرَةٌ [şeṡaret] denir. Cemʹi أَشْصَارٌ [eşṡâr] gelir. Ve

شَصَرٌ [şeṡar] Bir küçük kuş adıdır.

اَلشَّصْرُ [eş-şaṡr] (عَصْرٌ [ʹaṡr] vezninde) Dikişi seyrek seyrek dikmek maʹnâsınadır ki oyulkamak ve pek seyreğine ilmek taʹbîr olunur; yukâlu: شَصَرَ الثَّوْبَ شَصْرًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا خَاطَهُ مُتَبَاعِدَةً Ve sığır boynuzuyla süşmek maʹnâsınadır; yukâlu: شَصَرَ الثَّوْرُ إِذَا نَطَحَ بِقَرْنِهِ Ve dürtmek ve sançmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَصَرَهُ بِالرُّمْحِ إِذَا طَعَنَهُ Ve öte cânibe atlamak maʹnâsınadır; yukâlu: شَصَرَ إِلَى جَانِبِ الْخَرْقِ إِذَا طَفَرَ Ve gövdeye diken batmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَصَرَتْهُ الشَّوْكَةُ إِذَا شَاكَتْهُ Bu maʹnâdan ism شَصِيرٌ [şeṡîr]dir, şîn’in fethiyle ki gövdeye diken batmağa denir. Ve

شَصْرٌ [şaṡr] Teznîd-i nâka maʹnâsınadır ki “ز،ن،د” mâddesinde beyân olundu; tekûlu: شَصَرْتُ النَّاقَةَ شَصْرًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالثَّانِي إِذَا زَنَّدْتَهَا تَزْنِيدًا Ve nâkanın burunları deliklerinin aralığına شِصَارٌ [şiṡâr] geçirmek maʹnâsınadır; yukâlu: شَصَرَ النَّاقَةَ إِذَا جَعَلَ بَيْنَ مِنْخَرَيْهَا شِصَارًا

Vankulu Lugatı - الشصر maddesi

اَلشَّصَرُ [eş-şeṡar] (fethateynle) Âhû yavrusu.

اَلشَّصْرُ [eş-şaṡr] (şîn’in fethi ve ṡâd’ın sükûnuyla) Bir nesneyi seyrek dikmek ki iylemek maʹnâsına olur. Ve bir nesneyi dikip bir yere getirmek; yukâlu: شَصَرْتُ عَيْنَ الْبَازِيِّ أَشْصُرُهَا شَصْرًا أَيْ خِطْتُهَا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı