اَلشَّصْوُ [eş-şaṡv] (حَشْوٌ [ḩaşv] vezninde) Katılık, şiddet maʹnâsınadır; yukâlu: بِهِ شَصْوٌ أَيْ شِدَّةٌ
اَلشُّصُوُّ [eş-şuṡuvv] (عُلُوٌّ [ʹuluvv] vezninde) Göz belermek maʹnâsınadır; yukâlu: شَصَا بَصَرُهُ شَصْوًا إِذَا شَخَصَ Ve bulut yükselmek maʹnâsınadır; yukâlu: شَصَا السَّحَابُ إِذَا ارْتَفَعَ Ve kırba gereği gibi dolmakla bacakları yukarı kalkmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَصَتِ الْقِرْبَةُ إِذَا مُلِئَتْ مَاءً فَارْتَفَعَتْ قَوَائِمُهَا
اَلشُّصُوُّ [eş-şuṡuvv] (zammeteynle ve vâv’ın teşdîdiyle) Göz göğe dikilmek; yukâlu: شَصَا بَصَرُهُ يَشْصُو شُصُوًّا إِذَا شَخَصَ Ve
شُصُوٌّ [şuṡuvv] Bulut yükselmeğe dahi derler; yukâlu: شَصَى السَّحَابُ إِذَا ارْتَفَعَ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı