eş-şenif ~ اَلشَّنِفُ

Kamus-ı Muhit - الشنف maddesi

اَلشَّنِفُ [eş-şenif] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Vasftır.

اَلشَّنَفُ [eş-şenef] (fethateynle) Bir kimsenin fiʹlini pek münker ʹadd eylemekle ona bugz eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: شَنِفَ لَهُ شَنَفًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا أَبْغَضَهُ وَتَنَكَّرَهُ Ve anlamak maʹnâsınadır; yukâlu: شَنِفَ لَهُ إِذَا فَطِنَ Ve üst dudak yukarı kenârından taşraya doğru devrik olmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَنِفَ الصَّبِيُّ إِذَا انْقَلَبَتْ شَفَتُهُ الْعَلْيَاءُ مِنْ أَعْلَى

اَلشَّنْفُ [eş-şenf] (şîn’in fethi ve nûn’un sükûnuyla ve bunda şîn’in zammıyla lahndır) Kulak üzere takılan küpeye denir ki askı küpe taʹbîr olunur, ʹalâ-kavlin kulağın üstünde küpe geçirecek halka makûlesine denir. Ve baʹzılar dedi ki zikr olunan askı küpeye شَنْفٌ [şenf] ve kulağın yumuşağına takılanına قُرْطٌ [ḵurṯ] denir; cemʹi شُنُوفٌ [şunûf]tur; yukâlu: جَاءَتْ وَفِي أُذُنِهَا شَنْفٌ أَيِ الْقُرْطُ الْأَعْلَى أَوْ مِعْلاَقٌ فِي فَوْقِ الْأُذُنِ Ve

شَنَفٌ [şenef] Masdar olur, bir nesneye muʹteriz gibi yâhûd müteʹaccib gibi yâhûd hoşuna gelmemekle kârih ve müşme΄izz gibi bakmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَنَفَ إِلَيْهِ شَنْفًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا نَظَرَ إِلَيْهِ كَالْمُعْتَرِضِ عَلَيْهِ أَوْ كَالْمُتَعَجِّبِ مِنْهُ أَوِ الْكَارِهِ لَهُ

Vankulu Lugatı - الشنف maddesi

اَلشَّنَفُ [eş-şenef] (fethateynle) Bugz ve ʹadâvet etmek; tekûlu: شَنِفَتْ لَهُ بِالْكَسْرِ أَشْنَفُ شَنَفًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا أَبْغَضْتَهُ حَكَاهَا ابْنُ السِّكِّيتِ وَهُوَ مِثْلُ شَئِفْتَهُ بِالْهَمْزَةِ

اَلشَّنْفُ [eş-şenf] (şîn’in fethi ve nûn’un sükûnuyla) Yukarı olan küpe, اَلْقُرْطُ الْأَعْلَى maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı