eş-şeniḵ ~ اَلشَّنِقُ

Kamus-ı Muhit - الشنق maddesi

اَلشَّنِقُ [eş-şeniḵ] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Her nesneye âşüfte olup nazar ve mihr ve muhabbet eden ilişken adama ve gönüle vasf olur; yukâlu: رَجُلٌ وَقَلْبٌ شَنِقٌ أَيْ مُشْتَاقٌ طَامِحٌ إِلَى كُلِّ شَيْءٍ

اَلشَّنَقُ [eş-şenaḵ] (fethateynle) Cirâhat diyetine denir ki merhem-bahâ taʹbîr olunur; yukâlu: إِسْتَوْفَى شَنَقَهُ أَيْ أَرْشَهُ Ve telef olan nesne mukâbilinde verilen şey΄e denir ki ödek taʹbîr olunur. Ve ʹamel ve kirdâr maʹnâsınadır. Ve zekât nisâbında iki farîzanın mâ-beynine denir, meselâ koyun kısmında kırk ile yüz yirmi bir mâ-beynine denir ve sâ΄iri ona kıyâs oluna; yukâlu: لاَ زَكَاةَ فِي الشَّنَقِ وَهُوَ مَا بَيْنَ الْفَرِيضَتَيْنِ فِي الزَّكَاةِ فَفِي الْغَنَمِ مَا بَيْنَ أَرْبَعِينَ وَمِائَةٍ وَإِحْدَى وَعِشْرِينَ

اَلشَّنْقُ [eş-şenḵ] (şîn’in fethi ve nûn’un sükûnuyla) Devenin râkibi şiddetle yularını çekip kulakları tozları havutun ön ağaçlarına dayanmak vech üzere geri tüskürmek, ʹalâ-kavlin yularını geri çekmekle başını kaldırmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَنَقَ الْبَعِيرَ شَنْقًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالثَّانِي إِذَا كَفَّهُ بِزِمَامِهِ حَتَّى أَلْزَقَ ذِفْرَاهُ بِقَادِمَةِ الرَّاحِلَةِ أَوْ رَفَعَ رَأْسَهُ وَهُوَ رَاكِبُهُ Ve kırbanın ve tulumun ağzını bağladıktan sonra bağın ucunu kırbanın yâ tulumun kollarına bağlamak maʹnâsınadır; yukâlu: شَنَقَ الْقِرْبَةَ إِذَا أَوْكَأَهَا ثُمَّ رَبَطَ طَرَفَ وِكَائِهَا بِيَدَيْهَا Ve atın başını yüksekçe ağaç ve kazık makûlesine bağlayıp başını yukarı germek maʹnâsınadır; yukâlu: شَنَقَ رَأْسَ الْفَرَسِ إِذَا شَدَّهُ إِلَى شَجَرَةٍ أَوْ وَتِدٍ مُرْتَفِعٍ Ve deveyi شِنَاقٌ [şinâḵ] dediği kırba bağıyla bağlamak maʹnâsınadır; yukâlu: شَنَقَ النَّاقَةَ أَوِ الْبَعِيرَ إِذَا شَدَّهُ بِالشِّنَاقِ Ve arı kovanının içine شَنِيقٌ [şenîḵ] dedikleri tahtayı komak maʹnâsınadır; yukâlu: شَنَقَ الْخَلِيَّةَ إِذَا جَعَلَ فِيهَا شَنِيقًا Ve bir nesneye gönül verip ona dil-beste ve ʹalâka-dâr olmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَنَقَ فُلاَنٌ شَنْقًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا هَوَى شَيْئًا فَصَارَ مُعَلَّقًا بِهِ

Vankulu Lugatı - الشنق maddesi

اَلشَّنَقُ [eş-şenaḵ] (fethateynle) Zekâtın nisâbında iki farzın mâ-beynine derler. Ve

شَنَقٌ [şenaḵ] Baş uzun olmağa dahi derler:

اَلشَّنْقُ [eş-şanḵ] (şîn’in fethi ve nûn’un sükûnuyla) Deveyi üzerinde olan yularıyla tüskürmek; tekûlu: شَنَقْتُ الْبَعِيرَ أَشْنُقُهُ شَنْقًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا كَفَفْتَهُ بِزِمَامِهِ وَأَنْتَ رَاكِبُهُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı