eş-Şeyyiṯân ~ اَلشَّيِّطَانِ

Kamus-ı Muhit - الشيطان maddesi

اَلشَّيِّطَانِ [eş-Şeyyiṯân] (شَيِّطٌ [şeyyiṯ] lafzından ki كَيِّسٌ [keyyis] veznindedir, tesniyedir) Ṡammân nâm arzda iki düz ʹarsaya denir ki her birinde su irkilecek yerler vardır.

اَلشَّيْطَانُ [eş-şeyṯân] (جَيْحَانُ [ceyḩân] vezninde) Maʹlûmdur ki Fârisîde dîv denir.

Vankulu Lugatı - الشيطان maddesi

اَلشَّيْطَانُ [eş-şeyṯân] (şîn’in fethi ve yâ’nın sükûnuyla) Maʹrûftur. Ve her kimse ki hadden tecâvüz kılıp mütemerrid ola, ona شَيْطَانٌ [şeyṯân] derler, gerek cinn olsun gerek ins olsun gerek hayvân olsun. Ve ʹArab tâ΄ifesi yılana شَيْطَانٌ [şeyṯân] derler. Ve Bârî taʹâlânın ﴿كَأَنَّهُ رُؤُوسُ الشَّيَاطِينِ﴾ (الصافات، 65) dediği kavlinde Ferrâ eyitti: ʹArabiyyet cihetinden üç vech vardır: biri budur ki onun طَلْعٌ [ṯalʹ]ı rü΄ûs-ı şeyâtîne teşbîh oluna, شَيْطَانٌ [şeyṯân] kubhle mevsûf olduğu için. Ve طَلْعٌ [ṯalʹ] ibtidâ beliren meyveye derler.İkincisi budur ki ʹArab tâ΄ifesi yılana شَيْطَانٌ [şeyṯân] derler, pes طَلْعٌ [ṯalʹ]ı şol yılanın başına teşbîh olur ki horoz ibiği misâlinde ibiği vardır ki bu makûle olan yılan ziyâde kubhle mevsûf olur. Üçüncüsü budur ki şol kabîh ota teşbîh oluna ki ona رُؤُوسُ الشَّيَاطِينِ derler. Ve شَيْطَانٌ [şeyṯân]ın nûn’u asliyyedir. Ve baʹzılar zâ΄idedir dedi, eger onu فَيْعَالٌ [feyʹâl] vezni üzere kılarsan تَشَيْطَنَ الرَّجُلُ dedikleri kavllerinden me΄hûz olmakla munsarıf olur. Ve تَشَيْطُنٌ [teşayṯun] تَمَرُّدٌ [temerrud] maʹnâsınadır.Eger شَيْطٌ dedikleri kavllerinden kılarsan helâk olmak maʹnâsından lâ-yansarıf olur, zîrâ bu takdîrce فَعْلَانٌ [faʹlân] vezni üzere olur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı