eṡ-ṡilâḩ ~ اَلصِّلَاحُ

Kamus-ı Muhit - الصلاح maddesi

اَلْمُصَالَحَةُ [el-muṡâlaḩat] (مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) ve

اَلصِّلاَحُ [eṡ-ṡilâḩ] (ṡâd’ın kesriyle) Tarafeyn cidâl ve fesâdı terk edip barışmak maʹnâsınadır.

اَلصَّلاَحُ [eṡ-ṡalâḩ] (فَلاَحٌ [felâḩ] vezninde) ve

اَلصُّلُوحُ [eṡ-ṡulûḩ] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) ve

اَلصَّلاَحَةُ [eṡ-ṡalâḩat] (كَرَامَةٌ [kerâmet] vezninde) Bir nesne fâsid ve tebâh olmayıp iyi olmak maʹnâsınadır ki asl Türkîde onat olmak taʹbîr olunur; yukâlu: صَلَحَ الشَّيْءُ وَصَلُحَ صَلاَحًا وَصُلُوحًا وَصَلاَحَةً مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ وَالْخَامِسِ ضِدُّ فَسَدَ Ve Miṡbâḩ’ta bâb-ı evvelden dahi mersûmdur, mü΄ellif dahi zikr eder. Ve

صَلاَحٌ [ṡalâḩ] Bir nesne bir şey΄e yaraşık ve uygun olmak maʹnâsınadır; tekûlu: هَذَا الشَّيْءُ يَصْلُحُ لَكَ صَلاَحًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ أَيْ مِنْ بَابَتِكَ

Vankulu Lugatı - الصلاح maddesi

اَلصِّلَاحُ [eṡ-ṡilâḩ] (ṡâd’ın kesriyle) مُصَالَحَةٌ [muṡâleḩat] maʹnâsına masdardır.

اَلصَّلَاحُ [eṡ-ṡalâḩ] (ṡâd’ın fethiyle) فَسَادٌ [fesâd]ın mukâbilidir; tekûlu: صَلَحَ الشَّيْءُ يَصْلُحُ صَلُوحًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ Ferrâ eyitti: Bizim ashâbımızdan baʹzı صُلْحٌ [ṡulḩ] dahi hikâyet ettiler lâm’ın zammıyla. Bu takdîrce bâb-ı hâmiste olur. Ve liyâkat maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: هَذَا الشَّيْءُ يَصْلُحُ لَكَ أَيْ مِنْ بَابَتِكَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı