eṯ-ṯurṯubbet ~ اَلطُّرْطُبَّةُ

Kamus-ı Muhit - الطرطبة maddesi

اَلطُّرْطُبَانِيَّةُ [eṯ-ṯurṯubâniyyet] (yâ-yı müşeddede ile) ve

اَلطُّرْطُبَةُ [eṯ-ṯurṯubet] (takyîd-i şârih üzere bâ’nın tahfîfiyle) Memesi uzun ve sarkık olan hatuna ve sâ΄ir hayvâna denir.

اَلطَّرْطَبَةُ [eṯ-ṯarṯabet] (دَحْرَجَةٌ [daḩrecet] vezninde) Keçi sağan kimse keçiyi durdurmak için dudaklarını ıslık gibi seslendirmek maʹnâsınadır; yukâlu: طَرْطَبَ الْحَالِبُ بِالْمَعِزِ إِذَا صَاتَ لَهَا بِشَفَتَيْهِ Ve su karında yâ kırbada çalkanmak maʹnâsınadır; yukâlu: يُطَرْطِبُ الْمَاءُ فِي الْجَوْفِ أَيْ يَضْطَرِبُ Ve koyun ve keçi kısmını sağmağa çağırmak maʹnâsınadır; yukâlu: طَرْطَبَ بِالْغَنَمِ إِذَا أَشْلاَهَا

Vankulu Lugatı - الطرطبة maddesi

اَلطُّرْطُبَّةُ [eṯ-ṯurṯubbet] (ṯâ’ların zammı ve bâ’nın teşdîdiyle) Uzun memeli ʹavret.

اَلطَّرْطَبَةُ [eṯ-ṯarṯabet] (ṯâ’ların fethi ve râ’nın sükûnuyla) Süt sağan kimse keçiyi süt sağmağa daʹvet etmek; yukâlu: طَرْطَبَ الْحَالِبُ بِالْمِعْزَى إِذَا دَعَاهَا Ebû Zeyd eyitti: طَرْطَبَةٌ [ṯarṯabet] şefeteynle olur, yaʹnî şefeteyni tasvît etmekle olan daʹvete طَرْطَبَةٌ [ṯarṯabet] derler. Ve مِعْزَى [miʹzâ] mîm’in kesri ve elif-i maksûre ile keçi maʹnâsınadır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı