اَلْعَضْوُ [el-ʹaḋv] (ʹayn’ın fethi ve ḋâd’ın sükûnuyla) تَعْضِيَةٌ [taʹḋiyet] maʹnâlarınadır; yukâlu: عَضَا الشَّاةَ يَعْضُوهَا عَضْوًا إِذَا جَزَّأَّهَا ve yukâlu: عَضَا الشَّيْءَ إِذَا فَرَّقَهُ
اَلْعُضُوُّ [el-ʹuḋuvv] (سُمُوٌّ [sumuvv] vezninde) Bir kimse melbûsât ve me΄kûlâtta hoş-hâl olup sâz u sâmân sâhibi olmak maʹnâsınadır ki eczâ-yı refâhı tâmm olmaktan ʹibârettir.
اَلْعُضْوُ [el-ʹuḋv] (ʹayn’ın zammı ve kesriyle ve ḋâd-ı muʹcemenin sükûnuyla) Bedenden bir cüz΄e ve bir pâreye denir ki kemikle bilece lahm-ı vâfirden ʹibârettir, Fârisîde endâm denir; cemʹi أَعْضَاءٌ [aʹḋâ΄] gelir; yukâlu: قَطَعَ عُضْوًا مِنْ بَدَنِهِ وَهُوَ كُلُّ لَحْمٍ وَافِرٍ بِعَظْمِهِ
اَلْعِضْوُ [el-ʹiḋv] (ʹayn’ın kesri ve ḋâd’ın sükûnuyla) Bi-maʹnâhu, lügatun fîhi.
اَلْعُضْوُ [el-ʹuḋv] (ʹayn’ın zammı ve ḋâd-ı muʹcemenin sükûnuyla) Aʹzânın vâhidi ki maʹrûftur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı