el-ġavî ~ اَلْغَوِي

Kamus-ı Muhit - الغوي maddesi

اَلْغَوِي [el-ġavî] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Maʹnâ-yı mezbûrdan ism-i fâʹildir.

اَلْغَاوِي [el-ġâvî] ve

اَلْغَوِيُّ [el-ġaviyy] (غَنِيٌّ [ġaniyy] vezninde) ve

اَلْغَيَّانُ [el-ġayyân] (رَيَّانُ [reyyân] vezninde) Vasflardır, azgın ve güm-râh adama denir; ve kavluhu taʹâlâ: ﴿وَالشُّعَرَاءُ يَتَّبِعُهُمُ الْغَاوُونَ﴾ أَيِ الشَّيَاطِينُ أَوْ مَنْ ضَلَّ مِنَ النَّاسِ أَوِ الَّذِينَ يُحِبُّونَ الشَّاعِرَ إِذَا هَجَا قَوْمًا أَوْ يُحِبُّونَ لِمَدْحِهِ إِيَّاهُمْ بِمَا لَيْسَ فِيهِمْ Ve

غَاوِي [ġâvî] Küçük başa ıtlâk olunur, gûyâ ki iʹtidâlden sapmıştır; yukâlu: رَأْسٌ غَاوٍ أَيْ صَغِيرٌ Ve çekirgeye ıtlâk olunur.

Vankulu Lugatı - الغوي maddesi

اَلْغَوِيُّ [el-ġaviyy] (ġayn’ın fethi ve vâv’ın kesri ve yâ’nın teşdîdiyle فَعِيلٌ [faʹîl] vezni üzere) Azmış kimse, bî-râh maʹnâsına; yukâlu: أَغْوَاهُ غَيْرُهُ فَهُوَ غَوِيٌّ قَالَ الْأَصْمَعِيُّ لَا يُقَالُ غَيْرُهُ Yaʹnî غَوَى [ġavâ]nın bâb-ı إِفْعَالٌ [ifʹâl]inde bundan gayrı sıfat gelmez.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı