اَلْفُرْصَةُ [el-furṡat] (غُرْفَةٌ [ġurfet] vezninde) Nöbet maʹnâsınadır; katʹ maʹnâsından me΄hûzdur; tekûlu: جَاءَتْ فُرْصَتِي مِنْهُ أَيْ نَوْبَتِي Ve sudan olan hisseye denir; yukâlu: جَاءَتْ فُرْصَتُهُ أَيْ شِرْبُهُ مِنَ الْمَاءِ
اَلْفِرْصَةُ [el-firṡat] (fâ’nın kesriyle) Hâ΄iz hatunun silinip pâk olacakları bez ve yün ve pamuk makûlesine denir. Cemʹi فِرَاصٌ [firâṡ] gelir.
اَلْفَرْصَةُ [el-farṡat] (fâ’nın fethi ve râ’nın sükûnuyla) Şol yeldir ki ondan حَدَبٌ [ḩadeb] hâsıl olur ve حَدَبٌ [ḩadeb] fethateynle arka eğilmeğe derler.
اَلْفُرْصَةُ [el-furṡat] (fâ’nın zammı ve râ’nın sükûnuyla) Nevbet maʹnâsına; yukâlu: وَجَدَ فُلَانٌ فُرْصَةً أَيْ نَوْبَةً وَجَاءَتْ فُرْصَتُكَ مِنَ الْبِئْرِ أَيْ نَوْبَتُكَ
اَلْفِرْصَةُ [el-firṡat] (fâ’nın kesri ve râ’nın sükûnuyla) Şol penbe pâresi yâhûd bez pâresidir ki hayz gören ʹavret onunla kendin pâk eder.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı