el-fuṯret ~ اَلْفُطْرَةُ

Kamus-ı Muhit - الفطرة maddesi

اَلْفِطْرَةُ [el-fiṯret] (fâ’nın kesriyle) Sadaka-i fıtra denir ki ramazân savmının teşekkürü zımnında fukarâya verilen sadakadan ʹibârettir. Şârih der ki muzâf mahzûf olup ve ona delâlet için âhirine hâ΄ ilhâk olundu. Pes elhândan ve müvelledâttan değildir. Ve

فِطْرَةٌ [fiṯrat] Halk maʹnâsına olan فَطْرٌ [faṯr]dan ism olur, yaratılışa denir, hilkat ve tînet ve âferîniş maʹnâsına. Şârihin beyânına göre bu binâ-i nevʹdir; ve minhu’l-hadîsu: ḣكُلُّ مَوْلُودٍ يُولَدُ عَلَى فِطْرَةِ الْإِسْلاَمِḢ Kâle fi’n-Nihâye: اَلْفِطْرَةُ اَلْحَالَةُ مِنَ الْفَطْرِ كَالْجِلْسَةِ وَالرِّكْبَةِ وَالْمَعْنَى أَنَّهُ يُولَدُ عَلَى نَوْعٍ مِنَ الْجِبِلَّةِ وَالطَّبْعِ الْمُتَهَيِّءِ لِقَبُولِ الدِّينِ فَلَوْ تُرِكَ عَلَيْهَا لاَسْتَمَرَّ عَلَى لُزُومِهَا Ve

فِطْرَةٌ [fiṯrat] Dîn ve millet maʹnâsına müstaʹmeldir; ve minhu’l-hadîsu: ḣعَشْرٌ مِنَ الْفِطْرَةِḢ قَالَ فِي النِّهَايَةِ أَيْ مِنَ السُّنَّةِ يَعْنِي سُنَنِ الْأَنْبِيَاءِ

Vankulu Lugatı - الفطرة maddesi

اَلْفُطْرَةُ [el-fuṯret] (kezâlik fâ’nın zammı ve ṯâ’nın sükûnuyla) Vâhidi.

اَلْفِطْرَةُ [el-fiṯraṯ] (fâ’nın kesri ve ṯâ’nın sükûnuyla) İsmdir, oruç açmak maʹnâsına. Ve

فِطْرٌ [fiṯr] مُفْطِرٌ [mufṯir] maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: رَجُلٌ فِطْرٌ وَقَوْمٌ فِطْرٌ أَيْ مُفْطِرُونَ Ve bu aslında masdar olduğuna binâ΄en müfredi ve cemʹi yeksân olmuştur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı