اَلْقَرَّاعُ [el-ḵarrâʹ] (شَدَّادٌ [şeddâd] vezninde) Ağaçkakan dedikleri kuşa denir ki minkârıyla metin ağaçları kakıp içinde îvâ eder; cemʹi قَرَّاعَاتٌ [ḵarrâʹât] gelir. Ve
قَرَّاعٌ [Ḵarrâʹ] Ġazâle es-Sekûnî nâm kimsenin feresi ismidir. Ve
قَرَّاعٌ [ḵarrâʹ] Pek ve şedîd ve saht olan şey΄e denir; yukâlu: شَيْءٌ قَرَّاعٌ أَيْ صُلْبٌ شَدِيدٌ
اَلْقِرَاعُ [el-ḵirâʹ] (ḵâf’ın kesriyle) Kezâlik erkek dişiye varmak; yukâlu: قَرَعَ الْفَحْلُ النَّاقَةَ قَرْعًا وَقِرَاعًا
اَلْقَرَّاعُ [el-ḵarrâʹ] (ḵâf’ın fethi ve râ’nın teşdîdiyle) Berk nesne, şedîd maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı