el-eser ~ اَلْأَسَرُ

Kamus-ı Muhit - الأسر maddesi

اَلْأَسَرُ [el-eser] (fethateynle) Sırçaya denir, زُجَاجٌ [zucâc] maʹnâsına.

اَلْأُسُرُ [el-usur] (zammeteynle) Taht ayaklarına denir, قَوَائِمُ السَّرِيرِ [ḵavâ΄imu’s-serîr] maʹnâsına.

اَلْأَسْرُ [el-esr] (hemzenin fethi ve sîn’in sükûnuyla) Bir nesneyi muhkem bağlamak maʹnâsınadır; yukâlu: أَسَرَ الشَّيْءَ أَسْرًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا شَدَّهُ

اَلْأُسْرُ [el-usr] (hemzenin zammıyla) Bevl tutulmak maʹnâsınadır, niteki hades-i dîgerin inkıbâzına حُصْرٌ [ḩuṡr] denir; yukâlu: أَخَذَهُ الْأُسْرُ أَيِ احْتِبَاسُ الْبَوْلِ Şârih der ki أُسْرٌ [usr] ismdir, masdarı أَسَرٌ [eser]dir, fethateynle; yukâlu: أَسِرَ الرَّجُلُ أَسَرًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا احْتَبَسَ بَوْلُهُ

اَلْأَسَرُّ [el-eserr] (hemzenin ve sîn’in fethiyle) Ecvef ve kavuk olan şey΄e denir; yukâlu: زَنْدٌ أَسَرُّ أَيْ أَجْوَفُ Ve şol deveye denir ki göğsünde olan tabak gibi değirmi mühresinde yağrılıktan ʹillet hâdis olmuş ola; o ʹillete سَرَرٌ [serer] denir, niteki zikr olundu; yukâlu: بَعِيرٌ أَسَرُّ إِذَا صَابَهُ السَّررُ Ve bir adamın umuruna karışıp mahrem râzı olan adama denir; دَخِيلٌ [daḣîl] maʹnâsına.

Vankulu Lugatı - الأسر maddesi

اَلْأَسْرُ [el-esr] (hemzenin fethi ve sîn’in sükûnuyla) Bir nesneyi sırımla bağlamak; yukâlu: أَسَرَ قَتَبَهُ يَأْسِرُهُ أَسْرًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي شَدَّهُ بِالْإِسَارِ Ve قَتَبٌ [ḵateb] deve semerinin ağacına derler; ve yukâlu: هَذَا الشَّيْءُ لَكَ بِأَسْرِهِ أَيْ بِقِدِّهِ يَعْنِي بِجَمِيعِهِ كَمَا يُقَالُ هَذَا لَكَ بِرُمَّتِهِ Ve رُمَّةٌ [rummet] râ’nın zammı ve mîm’in teşdîdiyle şol iptir ki davarın boynuna bağlarlar. Ve halk maʹnâsına da gelir; yukâlu: أَسَرَهُ اللهُ أَيْ خَلَقَهُ Ve شَدَدْنَا أَسْرَهُمْ أَيْ خَلْقَهُمْ

اَلْأُسْرُ [el-usr] (hemzenin zammı ve sîn’in sükûnuyla) Efşân yolu tutulmak, ihtibâs-ı bevl maʹnâsına, حَصْرٌ [ḩaṡr] dedikleri gibi, gâ΄itin ihtibâsında; yukâlu: أُسِرَ الرَّجُلُ يُؤْسَرُ أُسْرًا

اَلْأَسَرُّ [el-eserr] (fethateynle) İçi boş nesne, ecvef maʹnâsına; yukâlu: سُرَّ زَنْدَكَ Yaʹnî “Çakmak ağacının deliğine çubuk idhâl et.”: فَإِنَّهُ أَسَرُّ إِذَا كَانَ أَجْوَفَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı