اَللَّثْمُ [el-lešamp;m] (lâm’ın fethi ve šamp;â-yı müsellesenin sükûnuyla) Deve tabanıyla taşları ufatmak maʹnâsınadır; maʹnâ-yı âtîden me΄hûzdur; yukâlu: لَثَمَ الْبَعِيرُ الْحِجَارَةَ بِخُفِّهَا لَثْمًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا كَسَرَهَا Ve muşt ile bir adamın ağzına yâ burnuna vurmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَثَمَ أَنْفَهُ إِذَا لَكَمَهُ Ve hatun ağzına yaşmak tutunmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَثَمَتِ الْمَرْأَةُ إِذَا شَدَّتِ اللِّثَامَ عَلَى فَمِهَا Ve mahbûbenin ağzını öpmek maʹnâsınadır; yukâlu: لَثِمَ فَاهَا وَلَثَمَ لَثْمًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ وَالثَّانِي إِذَا قَبَّلَهَا
اَللُّثْمُ [el-lušamp;m] (lâm’ın zammı ve šamp;â’nın sükûnuyla) Cemʹi, zikr olunan develer maʹnâsına.
اَللَّثْمُ [el-lešamp;m] (lâm’ın fethi ve šamp;â΄-i müsellesenin sükûnuyla) Deve ayağıyla taşı ufatmak; tekûlu: لَثَمَ الْبَعِيرُ الْحِجَارَةَ بِخُفِّهِ يَلْثِمُهَا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا كَسَرَهَا Ve
لَثْمٌ [lešamp;m] Öpmeğe dahi derler, قُبْلَةٌ [ḵublet] maʹnâsına; tekûlu: لَثِمْتُ فَاهَا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا قَبَّلْتَهَا Ve gâh olur fethle dahi gelir bâb-ı sânîden.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı