el-lišâ ~ اَللِّثَى

Kamus-ı Muhit - اللثى maddesi

اَللَّثَى [el-lešamp;â] (šamp;â-yı müsellese ile لَعَى [leʹâ] vezninde) Bir nesnedir ki bâdiye eşcârından سَمُرَةٌ [semuret] ağacından sâkıt olur ki murâd ondan zamk gibi seyelân eder bir nesnedir, müncemid oldukta ona صُعْرُورٌ [ṡuʹrûr] derler. Ve pekişmemiş seyelân eden sıvık sakıza denir. Ve

لَثَى [lešamp;â] Masdar olur, سَمُرَةٌ [semuret] ağacından şey΄-i mezkûr ve sakızlık ağacından sıvık sakız zuhûr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: لَثِيَتِ الشَّجَرَةُ لَثًى مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا خَرَجَ مِنْهَا اللَّثَى Ve ağaca çiğ düşmekle yaşarmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَثِيَتِ الشَّجَرَةُ إِذَا نَدِيَتْ Ve

لَثَى [lešamp;â] Havâdan düşen çiğ taʹbîr ettikleri rutûbete denir yâhûd onun gibi hafîfçe rutûbete denir. Ve suya yâhud kana basmakla ayakkabı nem-nâk olmak maʹnâsınadır; yukâlu:لَثِيَ خُفُّهُ لَثًى إِذَا نَدِيَ مِنَ الْوَطْءِ فِي مَاءٍ أَوْ دَمٍ Ve bir nesneye süt zefîri bulaşmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَثِيَتْ يَدُهُ إِذَا لَزِجَتْ مِنْ دَسَمِ اللَّبَنِ Ve azca su içmek maʹnâsınadır; yukâlu: لَثِيَ الرَّجُلُ إِذَا شَرِبَ الْمَاءَ قَلِيلًا Ve tencerenin bulaşığını gereği gibi yalamak maʹnâsınadır; yukâlu: لَثِيَ الْقِدْرَ إِذَا لَحَسَهَا شَدِيدًا

Vankulu Lugatı - اللثى maddesi

اَللِّثَى [el-lišamp;â] (lâm’ın kesri ve elifin kasrıyla) Kezâlik cemʹi.

اَللَّثَى [el-lešamp;â] (lâm’ın fethi ve elifin šamp;â΄-i müselleseden sonra kasrıyla) Bir nesne nem-nâk olmak; yukâlu: لَثِيَ الشَّيْءُ يَلْثَى لَثًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا نَدِيَ Ve

لَثَى الثَّوْبِ [lešamp;e’šamp;-šamp;evb] Bezin kîrine dahi derler, Ebû ʹAmr eyitti: لَثَى [lešamp;â] ağaçtan akan nesnedir zamk maʹnâsına, kaçan müncemid olsa ona صُعْرُورٌ [ṡuʹrûr] derler ṡâd-ı mühmelenin zammı ve ʹayn-ı mühmelenin sükûnuyla.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı