اَللَّحَزُ [el-leḩaz] (fethateynle) Bir kimse bahîl, teng-hûy olmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَحِزَ الرَّجُلُ لَحَزًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا كَانَ لِحْزًا
اَللِّحْزُ [el-liḩz] (lâm’ın kesriyle) ve
اَللَّحِزُ [el-laḩiz] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Teng-hûy ve tîz-meşreb olan bahîl ve nâkese denir, Ṡamanî-zâde Efendi gibi; yukâlu: رَجُلٌ لِحْزٌ وَلَحِزٌ أَيْ بَخِيلٌ ضَيِّقُ الْخُلُقِ
اَللَّحْزُ [el-laḩz] (lâm’ın fethi ve ḩâ-yı mühmelenin sükûnuyla) İbrâm ve ilhâh eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: لَحَزَهُ لَحْزًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا أَلَحَّهُ
اَللَّحْزُ [el-laḩz] (lâm’ın fethi ve ḩâ-i mühmelenin kesriyle) Bahîl olup bed-hû olan kimse.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı