el-liʹbet ~ اَللِّعْبَةُ

Kamus-ı Muhit - اللعبة maddesi

اَللُّعْبَةُ [el-luʹbet] (زُمْرَةٌ [zumret] vezninde) Kâğıda ve duvara resm ve nakş olunan mücessem sûrete ıtlâk olunur, تِمْثَالٌ [timšamp;âl] gibi. Ve oyuncağa denir ki kendisiyle oyun oynarlar, nerd ve şatranc gibi. Ve şol ahmak ve sebük-magza denir ki dâ΄imâ sakalına gülüp kendisini hezl ve temeshur ederler. Ve oyun nöbetine denir ki harîfine geçen nöbet olacaktır. Ve oyuncak gibi dâ΄imâ oynatılan kimseye denir ve bu tekrâr gibidir; yukâlu: رَجُلٌ لُعْبَةٌ أَيْ يُلْعَبُ بِهِ

اَللَّعِبُ [el-laʹib] كَتِفٌ [ketif] vezninde ki vasftır. Ve

اَللِّعِبُ [el-liʹib] (kesreteynle) ve

اَلأُلْعُبَانُ [el-ulʹubân] (عُنْفُوَانٌ [ʹunfuvân] vezninde) ve

اَللُّعَبَةُ [el-luʹabet] (lâm’ın zammıyla هُمَزَةٌ [humezet] vezninde) ve

اَلتِّلْعَابُ [et-tilʹâb] (tâ’nın kesriyle) ve

اَلتِّلْعَابَةُ [et-tilʹâbet] (hâ’yla) Bu ikide lâm’ın fethiyle de lügattir. Ve

اَلتِّلِعَّابُ [et-tiliʹʹâb] (kesreteynle ve ʹayn’ın teşdîdiyle) ve

اَلتِّلِعَّابَةُ [et-tiliʹʹâbet] (hâ’yla) ve

اَلتِّلْعِيبَةُ [et-tilʹîbet] (tâ’nın kesriyle) Kesîrü’l-laʹib olan kişiye denir, gerek oyun oynamak ve gerek latîfe ve mizâh eylemek olsun.

Vankulu Lugatı - اللعبة maddesi

اَللِّعْبَةُ [el-liʹbet] (lâm’ın kesriyle) لَعِبٌ [leʹib]den bir nevʹdir, رِكْبَةٌ [rikbet] ve جِلْسَةٌ [cilset] gibi; tekûlu: فُلَانٌ حَسَنُ اللِّعْبَةِ كَمَا تَقُولُ حَسَنُ الْجِلْسَةِ

اَللُّعْبَةُ [el-luʹbet] (lâm’ın zammıyla) Şatranc ve nerd oyunu. Ve her melʹûbun bihi olan nesneye لُعْبَةٌ [luʹbet] derler, zîra لُعْبَةٌ [luʹbet] ismdir. Ve ʹArabların “أُقْعُدْ حَتَّى أَفْرَغَ مِنْ هَذِهِ اللُّعْبَةِ dedikleri bundan me΄hûzdur. Šaʹleb eyitti: مِنْ هَذِهِ اللَّعْبَةِ demek evlâdır feth-i lâm’la, zîrâ murâd olan لَعِبٌ [leʹib]den merre-i vâhidedir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı