اَللَّعْوَسُ [el-laʹves] (جَرْوَلٌ [cervel] vezninde) Sibâʹdan kurda denir. Ve taʹâmı hırs ve hiffetle ekl eder olan kimseye denir; yukâlu: هُوَ لَعْوَسٌ أَيْ خَفِيفٌ فِي الْأَكْلِ حَرِيصٌ
اَللَّعُوسُ [el-leʹûs] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) Cüz΄îce ısıracak ve dudağa dokunacak mikdâr yiyeceğe ıtlâk olunur; tekûlu: مَا ذُقْتُ لَعُوسًا أَيْ شَيْئًا وَمِثْلُهُ مَا ذُقْتُ لَعُوقًا
اَللَّعُوسُ [el-leʹûs] (lâm’ın fethi ve ʹayn’ın sükûnu ve vâv’ın fethiyle) Hırsından hafîf olan kimse gerek eklde gerek gayrı nesnede. Bu sebebden kurda dahi لَعُوسٌ [leʹûs] derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı