el-luvâ ~ اَللُّوَى

Kamus-ı Muhit - اللوى maddesi

اَللُّوَى [el-luvâ] (lâm’ın zammı ve elifin kasrıyla) Bâtıl ve beyhûde olan akvâl ve efʹâle denir; yukâlu: جَاءَ بِاللُّوَى أَيِ الْأَبَاطِيلِ

اَللِّوَى [el-livâ] (إِلَى [ilâ] vezninde) Büğrü ve burgaç kumluğa denir yâhûd tükenip ötesi munkatıʹ olanına denir; cemʹi أَلْوَاءٌ [elvâ΄] ve أَلْوِيَةٌ [elviyet] gelir.

اَللَّوَى [el-levâ] (عَصَا [ʹaṡâ] vezninde) Bir nesne eğri olmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَوِيَ الْقِدْحُ لَوًى مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا اعْوَجَّ Ve ot kurumak yâhûd solmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَوِيَ النَّبْتُ إِذَا صَارَ لَوِيًّا Ve miʹde ağrımak maʹnâsınadır ki imtilâdan buruntu ile tahaddüs eder; yukâlu: لَوِيَ الرَّجُلُ إِذَا وَجَعَتْ مَعِدَتُهُ ve yukâlu: فِي مَعِدَتِهِ لَوًى أَيْ وَجَعٌ Ve arka büğrü olmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَوِيَ ظَهْرُهُ إِذَا اعْوَجَّ Ve

لَوَى [levâ] اَللَّاتِي [ellâtî] maʹnâsınadır ki ism-i mevsûl-i mü΄ennes olan اَلَّتِي [elletî] kelimelerinin cemʹidir. Şârih der ki aslı اَللَّوَاتِي idi, tâ΄ ve yâ΄ iskât olunduktan sonra yâ ile resm olundu.

Vankulu Lugatı - اللوى maddesi

اَللَّوَى [el-levâ] (lâm’ın fethi ve elifin kasrıyla) Bir marazdır ki ondan göbek burmakla taʹbîr olunur; tekûlu: لَوِيَ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا مَرِضَ بِهِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı