اَلْمُجَلِّدُ [el-mucellid] (مُحَدِّثٌ [muḩaddišamp;] vezninde) Kitâb cildleyen üstâda denir.
اَلْمِجْلَدُ [el-micled] (مِنْبَرٌ [minber] vezninde) Şol deri parçasına denir ki nevha-kâr karılar onunla çehrelerine vurarak efgân ederler. Cemʹi مَجَالِيدُ [mecâlîd] gelir, zâhiren gayr-i kıyâs üzere.
اَلْمُجَلَّدُ [el-mucelled] (مُعَظَّمٌ [muʹażżam] vezninde) Şol kemiğe denir ki bi’l-külliyye eti zâ΄il olup hemân üzerinde bir deri kalmış ola; yukâlu: عَظْمٌ مُجَلَّدٌ إِذَا لَمْ يَبْقَ عَلَيْهِ إِلاَّ الْجِلْدُ Ve
مُجَلَّدٌ [mucelled] Keyli yâhûd vezni maʹlûm bir mikdâr-ı muʹayyen himl yaʹnî yüke denir ki arkada yâhûd dâbbeye tahmîl olunur, yaʹnî beyne’l-ʹArab mekîl ve mevzûndan bir mikdâra denir ki beynlerinde maʹlûmdur. Şârihin beyânı üzere altı yüz رِطْلٌ [riṯl] mikdârıdır. Ve
مُجَلَّدٌ [mucelled] Darbdan katʹâ bâk ve pervâsı olmayan ata ıtlâk olunur; yukâlu: فَرَسٌ مُجَلَّدٌ إِذَا كَانَ لاَ يَفْزَعُ مِنَ الضَّرْبِ
اَلْمِجْلَدُ [el-micled] (mîm’in kesri ve lâm’ın fethiyle) Şol deri pâresidir ki sağı sağan ʹavret onunla sağı sağarken yüzüne vurur.
اَلْمُجَلَّدُ [el-mucelled] (mîm’in zammı ve lâm’ın fethi ve teşdîdiyle) Şol attır ki vurmadan elem çekmeye; yukâlu: فَرَسٌ مُجَلَّدٌ إِذَا كَانَ لَا يَجْزَعُ مِنَ الضَّرْبِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı