el-muḩverret ~ اَلْمُحْوَرَّةُ

Kamus-ı Muhit - المحورة maddesi

اَلْمُحَوَّرَةُ [el-muḩavveret] (مُعَظَّمَةٌ [muʹażżamet] vezninde) Devenin hörgücü yağıyla ağartılmış ağaç çanağa ve kavataya denir; yukâlu: جَفْنَةٌ مُحَوَّرَةٌ أَيْ مُبْيَضَّةٌ بِالسَّنَامِ

اَلْمُحَاوَرَةُ [el-muḩâveret] (mîm’in zammıyla) ve

اَلْمَحْوَرَةُ [el-maḩveret] (mîm’in ve vâv’ın fethiyle) ve

اَلْمَحُورَةُ [el-maḩûret] (مَقُولَةٌ [maḵûlet] vezninde) ve

اَلْحَوِيرُ [el-ḩavîr] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ve

اَلْحَوَارُ [el-ḩavâr] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) ve

اَلْحِيرَةُ [el-ḩîret] (سِيرَةٌ [sîret] vezninde) ve

اَلْحُوَيْرَةُ [el-ḩuveyret] (musaggar bünyesiyle) Cevâb maʹnâsınadır, sâ΄ile idâre olunduğu ʹalâkasıyla. مُحَاوَرَةٌ [muḩâveret] gerçi mufâʹaletten masdardır, lâkin ism menziline münezzeldir. Ve

مُحَاوَرَةٌ [muḩâveret] Asl masdar olarak karşılıklı cevâb döndürmek maʹnâsınadır; tekûlu: حَاوَرْتُهُ مُحَاوَرَةً أَيْ رَاجَعْتُهُ الْكَلاَمَ

Vankulu Lugatı - المحورة maddesi

اَلْمُحْوَرَّةُ [el-muḩverret] (mîm’in zammı ve ḩâ’nın sükûnu ve râ’nın teşdîdiyle) Ağaçtan şol büyük çanaktır ki yağ sürmekle ağartılmış ola.

اَلْمِحْوَرَةُ [el-miḩveret] (mîm’in kesri ve vâv’ın fethiyle) Şol ağaçtır ki ekmekçi, onunla ekmek açar. Ve

مِحْوَرٌ [miḩver] Şol ağaca dahi derler ki kuyu üzerinde olan bekre onun üzerine döner. Ve gâh olur ki onu demirden dahi ederler.

اَلْمَحُورَةُ [el-meḩûret] (mîm’in fethi ve ḩâ’nın zammıyla) ve

اَلْحَوَارُ [el-ḩavâr] (ḩâ’nın fethiyle) Bunların dördü dahi bir maʹnâyadır, cevâbdan ʹibârettir; yukâlu: كَلَّمْتُهُ وَمَا رَجَعَ إِلَيَّ حَوِيرًا وَلَا حَوِيرَةً وَلَا مَحُورَةً وَلَا حَوَارًا أَيْ مَا رَدَّ جَوَابًا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı