اَلْمِحْنَكُ [el-miḩnek] (مِنْبَرٌ [minber] vezninde) ve
اَلْحِنَاكُ [el-ḩinâk] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Yavaşa taʹbîr ettikleri ipe denir ki yavaşıtmak için serkeş dâbbenin ağzına bend ederler. Ve
حِنَاكٌ [ḩinâk] حُنْكَةٌ [ḩunket] maʹnâsınadır ki ḩâ’nın zammıyladır, ke-mâ se-yuzkeru. Ve
حِنَاكٌ [Ḩinâk] Esâmîdendir: Ḩinâk b. Senne ve Ḩinâk b. Šâbit ve Ebû Ḩinâk, Benû Ebî Bekr b. Kilâb ve Ebû Ḩinâk Berâ΄ b. Ribʹî şâʹirlerdir.
اَلْمَحْنُوكُ [el-maḩnûk] ve
اَلْمُحَنَّكُ [el-muḩannek] (مُعَظَّمٌ [muʹażżam] vezninde) Ağızda hurmâ makûlesini ezip damağına sürdükleri çocuğa denir. Ve
مُحَنَّكٌ [muḩannek] (مُعَظَّمٌ [muʹażżam] vezninde) ve
مُحْنَكٌ [muḩnek] (مُكْرَمٌ [mukrem] vezninde) ve
مُحْتَنِكٌ [muḩtenik] (ism-i fâʹil bünyesiyle) ve
حَنِيكٌ [ḩanîk] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Kesret-i tecârib-i ahvâl-i zamân sebebiyle rüşd ve re΄yi metîn ve üstüvâr olan adama denir, حُنُكٌ [ḩunuk] dahi denir ki zikr olundu; yukâlu: رَجُلٌ مُحَنَّكٌ وَمُحْنَكٌ وَمُحْتَنِكٌ وَحَنِيكٌ وَحُنُكٌ أَيْ مُحْكَمُ الرَّأْيِ بِالتَّجَارِبِ
اَلْمُحْنَكُ [el-muḩnek] (mîm’in zammı ve ḩâ’nın sükûnu ve nûn’un fethiyle) Bi-maʹnâhu.
اَلْمُحَنَّكُ [el-muḩannek] (mîm’in zammı ve nûn’un fethi ve teşdîdiyle) Zikr olunan tıfl. Ve
مُحَنَّكٌ [muḩannek] Şol kimseye derler ki onu umûr tecribe kılmış ola.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı