اَلْمُحَوَّلُ [el-Muḩavvel] (مُعَظَّمٌ [muʹażżam] vezninde) Baġdâd garbîsinde bir mevziʹdir.
اَلْمُحَوِّلُ [el-muḩavvil] (مُحَدِّثٌ [muḩaddišamp;] vezninde) Tahvîl-i mezkûr maʹnâsındandır, حَائِلٌ [ḩâ΄il] olan nâkaya denir; yukâlu: نَاقَةٌ مُحَوِّلٌ أَيْ حَائِلٌ Ve dişi ʹakabinde erkek doğurmuş yâhûd ʹale’l-ʹaks olan ʹavrete ve nâkaya denir, ke-mâ se-yuzkeru.
اَلْمُحْوِلُ [el-muḩvil] (مُحْسِنٌ [muḩsin] vezninde) Bir yıllık çocuğa denir; yukâlu: صَبِيٌّ مُحْوِلٌ إِذَا أَتَى عَلَيْهِ حَوْلٌ Ve dişi doğurduktan sonra erkek doğurmuş yâhûd ʹale’l-ʹaks olan ʹavrete ve nâkaya denir, مُحْيِلٌ [muḩyil] gibi, ke-mâ se-yuzkeru.
اَلْمَحْلَةُ [el-maḩlet] (تَمْرَةٌ [temret] vezninde) ve
اَلْمَحُولُ [el-meḩûl] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) ve
اَلْمُمْحِلَةُ [el-mumḩilet] (مُحْسِنَةٌ [muḩsinet] vezninde) ve
اَلْمُمْحِلُ [el-mumḩil] (مُحْسِنٌ [muḩsin] vezninde ki bu إِمْحَالٌ [imḩâl]den kalîldir) ve
اَلْمِمْحَالُ [el-mimḩâl] (مِحْرَابٌ [miḩrâb] vezninde) مَحْلٌ [maḩl] gibi kurak yere denir; yukâlu: أَرْضٌ مَحْلٌ وَمَحْلَةٌ وَمَحُولٌ وَمُمْحِلَةٌ وَمُمْحِلٌ وَمِمْحَالٌ أَيْ جَدْبَةٌ
اَلْمُحُولُ [el-muḩûl] (zammeteynle) Cemʹi; yukâlu: أَرْضٌ مَحْلٌ وَأَرْضٌ مُحُولٌ كَمَا قَالُوا بَلَدٌ سَبْسَبٌ وَبَلَدٌ سَبَاسِبُ وَاَرْضٌ جَدْبَةٌ وَاَرْضٌ جُدُوبٌ يُرِيدُونَ بِالْوَاحِدِ الْجَمْعَ Ve سَبْسَبٌ [sebseb] berriyye ve çöllük olan yerdir. Ve mahall-i mekrûh ve fitneye dahi derler; yukâlu: مَحَلَ بِهِ إِذَا سَعَى بِهِ إِلَى السُّلْطَانِ
اَلْمُحِيلُ [el-muḩîl] (mîm’in zammı ve ḩâ’nın kesri ve meddiyle) ve
اَلْمُحْوِلُ [el-muḩvil] (mîm’in zammı ve vâv’ın kesriyle) Üzerine bir yıl geçen kimse. Ve
إِحَالَةٌ [iḩâlet] Deyn havâle kılmağa dahi derler; yukâlu: أَحَالَ عَلَيْهِ بِدَيْنِهِ
اَلْمَحُولُ [el-meḩûl] (mîm’in fethi ve ḩâ’nın zammı ve meddiyle) Kezâlik gammâzlık eden kimse. Ve fi’d-duʹâ΄i: وَلَا تَجْعَلْهُ مَاحِلًا مُصَدَّقًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı