el-musḵiṯ ~ اَلْمُسْقِطُ

Kamus-ı Muhit - المسقط maddesi

اَلْمُسْقِطُ [el-musḵiṯ] (مُحْسِنٌ [muḩsin] vezninde) Nâ-tamâm düşük düşüren hatuna ve hayvâna denir.

اَلْمَسْقَطُ [el-mesḵaṯ] (مَقْعَدٌ [maḵʹad] vezninde) ve

اَلْمَسْقِطُ [el-mesḵiṯ] (مَنْزِلٌ [menzil] vezninde) İsm-i mekânlardır; düşecek yere denir.

اَلسُّقُوطُ [es-suḵûṯ] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) ve

اَلْمَسْقَطُ [el-mesḵaṯ] (مَطْلَبٌ [maṯlab] vezninde) Düşmek maʹnâsınadır; yukâlu: سَقَطَ الشَّيْءُ سُقُوطًا وَمَسْقَطًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا وَقَعَ Ve veled anası karnından hurûc eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: سَقَطَ الْوَلَدُ مِنْ بَطْنِ أُمِّهِ إِذَا خَرَجَ Ve bunda وَقَعَ الْوَلَدُ demek câ΄iz değildir. Şârih der ki Zemaḣşerî dedi ki veled ölü doğdukta سَقَطَ الْوَلَدُ denir ve eğer diri doğarsa وَقَعَ الْوَلَدُ denir. Ve havânın harâreti basmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: سَقَطَ الْحَرُّ إِذَا أَقْبَلَ وَنَزَلَ Ve harr-ı havâ sâkin olmak maʹnâsına müstaʹmel olmakla azdâddan olur; tekûlu: سَقَطَ الْحَرُّ عَنَّا إِذَا أَقْلَعَ Ve bir kimse kelâmında hatâ eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: سَقَطَ فِي كَلاَمِهِ إِذَا أَخْطَأَ Ve bir mahalle konmak maʹnâsına müstaʹmeldir; tekûlu: سَقَطَ الْقَوْمُ إِلَيَّ إِذَا نَزَلُوا Ve bir kimseden zelle ve hatâ sâdır olsa سُقِطَ فِي يَدِهِ ve أُسْقِطَ فِي يَدِهِ derler, mechûl bünyesiyle; yukâlu: سُقِطَ فِي يَدِهِ وَأُسْقِطَ فِي يَدِهِ إِذَا زَلَّ وَأَخْطَأَ Kezâlik yukâlu: سُقِطَ فِي يَدِهِ إِذَا نَدِمَ ve yukâlu: سُقِطَ فِي يَدِهِ إِذَا تَحَيَّرَ

Vankulu Lugatı - المسقط maddesi

اَلْمَسْقِطُ [el-mesḵiṯ] (mîm’in fethi ve ḵâf’ın kesriyle) Düşecek mekândır, مَجْلِسٌ [meclis] gibi. Ve

مَسْقِطُ الرَّأْسِ [mesḵiṯu’r-re΄s] Veled zuhûra geldiği yere derler; yukâlu: هَذَا مَسْقِطُ رَأْسِي حَيْثُ وُلِدْتُ ve أَتَانَا فِي مَسْقِطِ النَّجْمِ حَيْثُ سَقَطَ

اَلْمَسْقَطُ [el-mesḵaṯ] (mîm’in ve ḵâf’ın fethiyle) Düşmek, سُقُوطٌ [suḵûṯ] maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı