اَلْمَلاَزَةُ [el-melâzet] (mîm’in fethiyle) Bâdemi çok yere denir; yukâlu: أَرْضٌ مَلاَزَةٌ أَيْ كَثِيرَةُ اللَّوْزِ
اَلْمَلَازَةُ [el-melâzet] (mîm’in fethiyle) Şol yerdir ki onda bâdem ağacı çok ola.
اَلْمُلَازَّةُ [el-mulâzzet] (mîm’in zammı ve zâ’nın teşdîdiyle) Ulaşıp yapışmak; tekûlu: لاَزَزْتُهُ إِذَا لَاصَقْتَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı