اَلْمَلاَعُ [el-melâʹ] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Ot kısmından çıplak çöl beyâbâna denir; yukâlu: أَخَذُوا فِي مَلاَعٍ أَيْ مَفَازَةٍ لاَ نَبَاتَ بِهَا
اَلْمَلِيعُ [el-melîʹ] (mîm’in fethi ve lâm’ın kesri ve meddiyle) ve
اَلْمُلَاعُ [el-melâʹ] (mîm’in fethiyle) Bunların ikisinde şol sahrâ maʹnâsınadır ki onun otu olmaya. Ve ʹArabların mesellerindendir: “أَوْدَتْ بِهِ عُقَابُ مُلَاعٍ” dedikleri, أَهْلَكَتْ maʹnâsına. Ebû ʹUbeyd eyitti: Bu mesel vâhidde ve cemʹde istiʹmâl olunur, “طَارَتْ بِهِ الْعَنْقَاءُ” ve “حَلَّقَتْ بِهِ عَنْقَاءُ مُغْرِبٍ” dedikleri gibidir. Ve تَحْلِيقٌ [taḩlîḵ] ḩâ-i mühmele ile kuş uçarken yükselmeğe derler ve مُغْرِبٌ [muġrib] mîm’in zammı ve râ-i mühmelenin kesriyle garâbet maʹnâsınadır; yaʹnî onu “Maʹrûfü’l-ism ve mechûlü’l-cism olan kuş aldı” ki maksûd görünmez belâya ve âfete uğradı demektir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı