en-nebeş ~ اَلنَّبَشُ

Kamus-ı Muhit - النبش maddesi

اَلنَّبَشُ [en-nebeş] (fethateynle) Şol erkek deveye denir ki tabanının altında bir nişânesi olmakla bastığı yerde maʹlûm ve nümâyân olur; yukâlu: جَمَلٌ نَبَشٌ إِذَا كَانَ فِي خُفِّهِ أَثَرٌ يَتَبَيَّنُ فِي الْأَرْضِ

اَلنِّبْشُ [en-nibş] (nûn’un kesriyle) Çam ağacına şebîh bir nevʹ şecer ismidir; abanos ağacından kunt ve metîn olur.

اَلنَّبْشُ [en-nebş] (nûn’un fethi ve bâ’nın sükûnuyla) Mestûr nesneyi izhâr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: نَبَشَ الْمَسْتُورَ نَبْشًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا أَبْرَزَهُ Ve bir nesneyi âher nesneden keşf ve ʹayân eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: نَبَشَ الْكَنْزَ عَنِ الْأَرْضِ إِذَا كَشَفَهُ عَنْهَا وَمِنْهُ النَّبَّاشُ Ve istihrâc-ı hadîs eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: نَبَشَ الْحَدِيثَ إِذَا اسْتَخْرَجَهُ Ve emek çekip kesb eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: نَبَشَ لِعِيَالِهِ إِذَا اكْتَسَبَ Ve oku attığı şey΄e vuramayıp sapıtmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَبَشَهُ بِسَهْمٍ إِذَا رَمَاهُ فَلَمْ يُصِبْهُ Zâhiren bu dahi mecâz olup lâkin ʹadem-i isâbet mefhûm-ı mâddeden hâric olmak gâlibdir.

Vankulu Lugatı - النبش maddesi

اَلنَّبْشُ [en-nebş] (nûn’un fethi ve bâ’nın sükûnuyla) Bir nesneyi yerden eşip çıkarmak; yukâlu: نَبَشْتُ الْبَقْلَ وَالْمَيِّتَ أَبْنُشُ نَبْشًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı