اَلنَّهِشُ [en-nehiş] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) نَمِشٌ [nemiş] maʹnâsınadır ki zikr olundu; yukâlu: بَعِيرٌ نَهِشٌ أَيْ نَمِشٌ
اَلنَّهْشُ [en-nehş] (nûn’un fethi ve hâ’nın sükûnuyla) Bir nesneyi ön dişlerin ucuyla ısırır gibi tutmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَهَشَهُ نَهْشًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا نَهَسَهُ Ve yılan ve ʹakreb sokmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَهَشَتْهُ الْحَيَّةُ أَوِ الْعَقْرَبُ إِذَا لَسَعَتْهُ Ve ısırmak maʹnâsınadır, ʹalâ-kavlin azı dişleri ile kavrayıp tutmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَهَشَهُ إِذَا عَضَّهُ أَوْ أَخَذَهُ بِأَضْرَاسِهِ وَبِالسِّينِ مَعْنَاهُ أَخَذَهُ بِأَطْرَافِ الْأَسْنَانِ Ke-mâ zukire. Ve zamân bir adamı mihnete uğratmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: نَهَشَهُ الدَّهْرُ فَاحْتَاجَ Ve pazılar incerek olmak maʹnâsınadır; yukâlu: نُهِشَتْ عَضُدَاهُ عَلَى بِنَاءِ الْمَجْهُولِ إِذَا دَقَّتَا ve yukâlu: نَهْشُ الْيَدَيْنِ وَالْقَوَائِمِ أَيْ خَفِيفُهُمَا
اَلنَّهْشُ [en-nehş] (nûn’un fethi ve hâ’nın sükûnuyla) Yılan sokmak; نَهَشَتْهُ الْحَيَّةُ مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا لَسَعَتْهُ Ve
نَهْشٌ [nehş] Ön dişleri ile bir nesneyi ısırmak maʹnâsına da gelir ve sîn ile dahi lügattır. Ve
نَهْشٌ [nehş] Rûzgâr zarar etmeğe dahi derler; yukâlu: نَهَشَهُ الدَّهْرُ فَاحْتَاجَ Ve
نَهْشُ الْيَدَيْنِ [nehşu’l-yedeyni] Hafîf maʹnâsınadır, gûyâ ki bu نَهْشٌ [nehş]-i hayyeden me΄hûzdur, sürʹat üzere olduğuna binâ΄en.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı