en-nimiyy ~ اَلنِّمِيُّ

Kamus-ı Muhit - النمي maddesi

اَلنُّمِّيُّ [en-nummiyy] (قُمِّيٌّ [ḵummiyy] vezninde) Hıyânet ve ʹayb maʹnâsınadır; yukâlu: بِهِ نُمِّيٌّ أَيْ خِيَانَةٌ وَعَيْبٌ Ve çeki taşına denir. صَنْجَةُ الْمِيزَانِ [ṡancetu’l-mîzân] maʹnâsına. Ve düşmanlık, ʹadâvet maʹnâsınadır. Ve tabîʹat ve sirişt maʹnâsınadır. Ve pula ve mangıra denir ki bakırdan olur, ʹalâ-kavlin kurşun ile yâhûd bakır ile magşûş olan akçeye denir; nüfredi نُمِّيَّةٌ [nummiyyet]dir hâ’yla, cemʹi نَمَامِيٌّ [nemâmiyy] gelir. Ve insânın asl ve mâye ve cevherine denir; yukâlu: هُوَ كَرِيمُ النُّمِّيِّ وَهُوَ جَوْهَرُ الْإِنْسَانِ وَأَصْلُهُ Ve kes ve kimse maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: مَا بِالدَّارِ نُمِّيٌّ أَيْ أَحَدٌ

اَلنَّمْيُ [en-nemy] (رَمْيٌ [remy] vezninde) ve

اَلنُّمِيُّ [en-numiyy] (عُتِيٌّ [ʹutiyy] vezninde) ve

اَلنَّمَاءُ [en-nemâ΄] (سَخَاءٌ [seḣâ΄] vezninde) ve

اَلنَّمِيَّةُ [en-nemiyyet] (عَطِيَّةٌ [ʹaṯiyyet] vezninde) نُمُوٌّ [numuvv] kelimesinde lügattir; yukâlu: نَمَى الشَّيْءُ يَنْمِي نَمْيًا وَنُمِيًّا نَمَاءً وَنَمِيَّةً إِذَا زَادَ Ve tutruğu çoğaltmakla âteşi pek ʹalevlendirmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: نَمَى النَّارَ إِذَا رَفَعَهَا وَأَشْبَعَ وَقُودَهَا Ve semirmek maʹnâsınadır; yukâlu: نَمَى الرَّجُلُ إِذَا سَمِنَ Ve nehr ve bahrin suyu kabarıp kalkmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَمَى الْمَاءُ إِذَا طَمَا Ve bir adama bir kelâm ve haber refʹ ve isnâd olunmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَمَى إِلَيْهِ الْحَدِيثُ إِذَا ارْتَفَعَ إِلَيْهِ Ve bu maʹnâda müteʹaddî olur; tekûlu: نَمَيْتُ الْحَدِيثَ إِلَيْهِ إِذَا رَفَعْتَهُ وَعَزَوْتَهُ

Vankulu Lugatı - النمي maddesi

اَلنِّمِيُّ [en-nimiyy] (nûn’un kesri ve mîm’in yâ’nın teşdîdiyle) Lisân-ı Rûm üzere mankır,فَلْسٌ [fels] maʹnâsına ve nûn’un zammı dahi lügattir.

اَلنَّمْيُ [en-nemy] ve

اَلنَّمْوُ [en-nemv] (nûn’un fethi ve mîm’in sükûnuyla) Bir kelâmı bir kimseye nisbet etmek; tekûlu: نَمَيْتُ إِلَيْهِ الْحَدِيثَ فَأَنَا أَنْمُوهُ مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَأَنْمِيهِ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي Ve bir kimseyi hasebe nisbet etmeğe dahi derler; tekûlu: هُوَ يَنْمُو إِلَى الْحَسَبِ وَيَنْمِي Ve bir şey΄ bir nesneyi refʹ etmeğe dahi derler; ve tekûlu: نَمَيْتُ الشَّيْءَ عَلَى الشَّيْءِ إِذَا رَفَعْتَهُ عَلَيْهِ Ve hadîs isnâd etmeğe dahi derler; yukâlu: نَمَيْتُ الْحَدِيثَ إِلَى غَيْرِهِ نَمْيًا إِذَا أَسْنَدْتَهُ وَرَفَعْتَهُ Ve bir kimseyi babasına nisbet etmeğe dahi derler; tekûlu: نَمَيْتُ الرَّجُلَ إِلَى أَبِيهِ نَمْيًا إِذَا نَسَبْتَهُ إِلَيْهِ Ve Aṡmaʹî eyitti: نَمَيْتُ الْحَدِيثَ نَمْيًا derler mîm’in tahfifiyle.Kaçan haberi ʹalâ-vechi’l-ıslâh eriştirseler ki bunun aslı refʹ maʹnâsına olur ve نَمَّيْتُ الْحَدِيثَ تَنْمِيَةً derler kaçan nemîme ve ifsâd üzere eriştirseler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı