اَلْهِجْرُ [el-hicr] (hâ’nın kesriyle) Sâ΄irlere fâ΄ik ve râcih olan dişi ve erkek deveye denir.
اَلْهِجِرُّ [el-hicirr] (فِلِزٌّ [filizz] vezninde) Hâssaten karyelere hicret eylemeğe denir.
اَلْهَجِرُ [el-hecir] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve
اَلْهَاجِرُ [el-hâcir] (تَاجِرٌ [tâcir] vezninde) Bunlar da sâ΄irden fâyik ve fâzıl olan şey΄e ıtlâk olunur; yukâlu: شَيْءٌ هَجِرٌ وَهَاجِرٌ أَيْ فَائِقٌ فَاضِلٌ عَلَى غَيْرِهِ Ve
هَجِرٌ [hecir] Ağır ağır zaʹîf ve âheste yürür olan insâna ve hayvâna denir; yukâlu: رَجُلٌ وَحِمَارٌ هَجِرٌ إِذَا كَانَ يَمْشِي مُثْقِلاً ضَعِيفًا Ve
هَاجَرُ [Hâcer] Bir kabîle adıdır.
اَلْهُجْرُ [el-hucr] (hâ’nın zammıyla) Fuhş ve kabîh ve nâ-sezâ söze denir; yukâlu: يَتَكَلَّمُ الْهُجْرَ أَيِ الْقَبِيحَ مِنَ الْكَلاَمِ Ve
هُجْرٌ [hucr] Masdar olur, sayıklamak maʹnâsınadır; yukâlu: هَجَرَ الرَّجُلُ فِي نَوْمِهِ وَمَرَضِهِ هُجْرًا إِذَا هَذَى
اَلْهَجْرُ [el-hecr] (زَجْرٌ [zecr] vezninde) ve
اَلْهِجْرَانُ [el-hicrân] (hâ’nın kesiyle) Bir adamdan dostluğu ve ülfeti kesmek maʹnâsınadır ki وَصْلٌ [vaṡl] mukâbilidir; yukâlu: هَجَرَهُ هَجْرًا وَهِجْرَانًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا صَرَمَهُ Ve bir nesneyi terk eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: هَجَرَ الشَّيْءَ إِذَا تَرَكَهُ Ve savm hâletinde cimâʹdan iʹtizâl eylemek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: هَجَرَ فِي الصَّوْمِ إِذَا اعْتَزَلَ فِيهِ عَنِ النِّكَاحِ ve yukâlu: هَجَرَ الشِّرْكَ هَجْرًا وَهِجْرَانًا وَهِجْرَةً حَسَنَةً ve tekûlu: لَقِيتُهُ عَنْ هَجْرٍ أَيْ بَعْدَ حَوْلٍ أَوْ بَعْدَ سِتَّةِ أَيَّامٍ فَصَاعِدًا أَوْ بَعْدَ مَغِيبٍ Ve yukâlu: ذَهَبَتِ الشَّجَرَةُ هَجْرًا أَيْ طُولاً وَعِظَمًا Yaʹnî “Ağaç uzunluğuna yâhûd iriliğine ifrât üzere neşv ü nemâ bulsa.” Gûyâ ki yeri yâhûd kucaklamak derecesini terk eylemiş olur. Ve
هَجْرٌ [hecr] Pek hûb ve nîgû nesneye ıtlâk olunur, kemâl-i hüsnünden gûyâ ki nevʹini terk ile mümtâz olmuştur; yukâlu: كَبْشٌ هَجْرٌ وَرَجُلٌ هَجْرٌ أَيْ حَسَنٌ كَرِيمٌ جَيِّدٌ [Ve] هَجْرٌ [hecr] burada هَاجِرٌ [hâcir] maʹnâsınadır. Ve devenin burnuna geçirdikleri yulara ıtlâk olunur, sâ΄ir develerden yâhûd serkeşlikten hâcir olduğu için. Ve
هَجْرٌ [hecr] هَاجِرَةٌ [hâciret] maʹnâsınadır, ke-mâ se-yuzkeru. Ve deveye هِجَارٌ [hicâr] dedikleri ip bağlamak maʹnâsınadır; yukâlu: هَجَرَ الْبَعِيرَ هَجْرًا إِذَا شَدَّهُ بِالْهِجَارِ Ve
هَجْرٌ [Hecr] Bir mevziʹ adıdır.
اَلْهُجْرُ [el-hucr] (hâ’nın zammı ve cîm’in sükûnuyla) İsmdir, إِهْجَارٌ [ihcâr]dan ve إِهْجَارٌ [ihcâr]ın tefsîri zikr olunur.
اَلْهَجْرُ [el-hecr] (hâ’nın fethi ve cîm’in sükûnuyla) وَصْلٌ [vaṡl]ın zıddıdır ki terk etmek maʹnâsı olur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı