اَلْوَذْحُ [el-vežḩ] (مَدْحٌ [medḩ] vezninde) ذَوْحٌ [ževḩ] maʹnâsınadır ki ʹunf ve şiddetle yürüyüp gitmektir; yukâlu: وَذَحَ الرَّجُلُ يَذِحُ وَذْحًا بِمَعْنَى ذَاحَ
اَلْوَذَحُ [el-vežaḩ] (vâv’ın ve žâl-ı muʹcemenin fethiyle) Koyun kısmının necisinden ve bevlinden kuyruğu tüylerine yapışıp kuruyakalan şey΄e denir ki çakıldak taʹbîr olunur. Müfredi, وَذَحَةٌ [vežaḩat]tır hâ’yla. Cemʹi وُذْحٌ [vužḩ]tur vâv’ın zammıyla, بَدَنَةٌ [bedenet] ve بُدْنٌ [budn] gibi. Ve bundan fiʹl tasarrufuyla وَذَحٌ [vežaḩ] masdar olur, koyun çakıldak tutmak maʹnâsına; yukâlu: وَذِحَتِ الشَّاةُ تَوْذَحُ وَتَيْذَحُ كَوَجِلَ يَوْجَلُ وَيَيْجَلُ وَذَحًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا صَارَتْ ذَاتَ وَذَحَةٍ ve
وَذَحٌ [vežaḩ] Uylukların iç tarafı birbirine sürünmekle pişmek maʹnâsınadır; yukâlu: وَذِحَ الرَّجُلُ إِذَا احْتَرَقَ بَاطِنُ فَخِذَيْهِ
اَلْوُذْحُ [el-vužḩ] (vâv’ın zammıyla) Cemʹidir. Ve bundan fiʹl müştak edip وَذِحَتِ الشَّاةُ تَوْذَحُ وَتَيْذَحُ وَذَحًا derler, bâb-ı râbiʹden.
اَلْوَذَحُ [el-vežaḩ] (fethateynle) Şol nesnedir ki koyunun kuyruğuna ve kasık yerlerine yapışıp kurur kalır ki bu ekseriyâ koyunun bevl ve necâsetinden hâsıl olur.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı