el-vukret ~ اَلْوُكْرَةُ

Kamus-ı Muhit - الوكرة maddesi

اَلْوُكْرَةُ [el-vukret] (حُجْرَةٌ [ḩucret] vezninde) Suya varacak gediğe ve aralık fürceye denir.

اَلْوَكْرَةُ [el-vekret] (تَمْرَةٌ [temret] vezninde) ve

اَلْوَكَرَةُ [el-vekeret] (fetehâtla) ve

اَلْوَكِيرُ [el-vekîr] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ve

اَلْوَكِيرَةُ [el-vekîret] (سَفِينَةٌ [sefînet] vezninde) Şol ziyâfet taʹâmına denir ki yeni binâ yaptırmış adam ahbâb için tertîb eder.

اَلْوَكْرُ [el-vekr] ve

اَلْوَكْرَةُ [el-vekret] (vâv’ın fethi ve kâf’ın sükûnuyla) Kuş yuvasına denir, içinde her ne kadar kuş yok ise de وَكْرَةٌ [vekret] dahi denir hâ’yla. Cemʹi أَوْكُرٌ [evkur] ve أَوْكَارٌ [evkâr] ve وُكُورٌ [vukûr] ve وُكَرٌ [vuker] gelir, صُرَدٌ [ṡurad] vezninde; yukâlu: بَيْتٌ كَوَكْرِ الطَّائِرِ وَوَكْرَتِهِ أَيْ عُشِّهِ Sâhib-i Miṡbâḩ’ın beyânına göre وَكْرٌ [vekr], عُشٌّ [ʹuşş]ten eʹammdır, zîrâ عُشٌّ [ʹuşş] ağaçların dallarında çerçöpten yaptıkları yuvaya denir ve وَكْرٌ [vekr] eşcâr ve cibâl ve ʹimârette olana ve اُفْحُوصٌ [ufḩûṡ] arzda olana mahsûstur. Ve

وَكْرٌ [vekr] Masdar olur, yumruk ile bir adamın burnuna vurmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَكَرَهُ يَكِرُهُ وَكْرًا إِذَا ضَرَبَ أَنْفَهُ بِجُمْعِ يَدِهِ Ve bu zâ-yı muʹceme ile وَكْزٌ [vekz]den musahhaf değildir, lügat-ı müstakilledir. Ve

وَكْرٌ [vekr] ve

وُكُورٌ [vukûr] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Kuş yuvaya gelmek, ʹalâ-kavlin yuvaya girmek maʹnâsınadır; yukâlu: وَكَرَ الطَّائِرُ وَكْرًا وَوُكُورًا إِذَا أَتَى الْوَكْرَ أَوْ دَخَلَهُ Ve sıçramak maʹnâsınadır; yukâlu: وَكَرَ الظَّبْيُ وَكْرًا إِذَا وَثَبَ Şârih اَلصَّبِيُّ nüshasını tahti΄e eylemiştir. Ve doldurmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَكَرَ الْإِنَاءَ إِذَا مَلَأَهُ Ve وَكِيرَةٌ [vekîret] dedikleri taʹâm tertîb eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: وَكَرَ لِلْأَحْبَابِ إِذَا اتَّخَذَ لَهُمُ الْوَكِيرَةَ Ve

وَكْرٌ [vekr] Hayvân kısmına mahsûs bir gûne seğirtmeğe denir ki ismdir, murâd sıçrayarak seğirtmektir. Ve bu maʹnâda masdar olur; yukâlu: وَكَرَتِ النَّاقَةُ إِذَا عَدَتِ الْوَكْرَ Ve nâka çabuk olmak, ʹalâ-kavlin kasîr ve lahîm olmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَكَرَتِ النَّاقَةُ إِذَا كَانَتْ وَكَرَى Ke-mâ se-yuzkeru.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı