اَلْوُكُوبُ [el-vukûb] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) ve
اَلْوَكَبَانُ [el-vekebân] (fetehâtla) Âheste âheste yürümek maʹnâsınadır; yukâlu: وَكَبَ الرَّجُلُ وُكُوبًا وَوَكَبَانًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا مَشَى فِي دَرَجَانٍ Ve minhu: الْمَوْكِبُ Ke-mâ se-yuzkeru. Ve hemîşe bir işin üzerine olmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَكَبَ عَلَى اْلأَمْرِ إِذَا وَاظَبَ
اَلْوَكُوبُ [el-vekûb] (vâv’ın fethi ve kâf’ın zammıyla) Gökçek yürüyücü; yukâlu: ظَبْيَةٌ وَكُوبٌ Yaʹnî gökçek yürüyücü geyik.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı