Ḩamaḋ ~ حَمَضٌ

Kamus-ı Muhit - حمض maddesi

حَمَضٌ [Ḩamaḋ] (fethateynle) Baṡra ile Baḩreyn beyninde bir dağın adıdır.

اَلْحَمْضُ [el-ḩamḋ] (ḩâ’nın fethi ve mîm’in sükûnuyla) Tuzluca ve acımtırak olan ota denir ki şûr ot taʹbîr olunur, niteki خُلَّةٌ [ḣullet] tatlı olan ota denir. ʹArab ʹindinde حَمْضٌ [ḩamḋ] deve kısmının fâkihesi ve خُلَّةٌ [ḣullet] ekmeği mesâbesindedir. Cemʹi حُمُوضٌ [ḩumûḋ] gelir ḩâ’nın zammıyla; yukâlu: رَعَتِ الْإِبِلُ اَلْحَمْضَ وَهُوَ مَا مَلُحَ وَأَمَرَّ مِنَ النَّبَاتِ Ve

حَمْضٌ [ḩamḋ] ve

حُمُوضٌ [ḩumûḋ] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Deve şûr ot otlamak maʹnâsınadır; yukâlu: حَمَضَتِ الْإِبِلُ حَمْضًا وَحُمُوضًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا أَكَلَتِ الْحَمْضَ Ve bir nesneden hoşlanmayıp iğrenmek maʹnâsınadır; tekûlu: حَمَضْتُ عَنْهُ إِذَا كَرِهْتَهُ Ve bir nesneye iştihâ eylemek maʹnâsınadır; tekûlu: حَمَضْتُ بِهِ إِذَا اشْتَهَيْتَهُ Ve

حَمْضٌ [Ḩamḋ] Yemâme’ye karîb Teym kabîlesi yurdunda bir su adıdır.

Vankulu Lugatı - حمض maddesi

اَلْحَمْضُ [el-ḩamḋ] (ḩâ’nın fethi ve mîm’in sükûnuyla) Kezâlik ekşi olmak; yukâlu: حَمُضَ يَحْمُضُ مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ وَحَمَضَ يَحْمُضُ مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ حُمُوضَةً وَحَمْضًا yukâlu: جَاءَنَا بِإِدْلَةٍ مَا تُطَاقُ حَمْضًا أَيْ حُمُوضَةً Ve إِدْلٌ [idl] hemzenin kesri ve dâl-ı mühmelenin sükûnuyla koyu süttür ki ziyâde ekşi ola. Ve kavluhum: فُلَانٌ حَامِضُ الْرِّئَتَيْنِ أَيْ مُرُّ النَّفْسِ Ve رِئَةٌ [ri΄et] tesniye tarîkiyle zikr olunduğu zâhir ve bâtın murâd olduğuna binâ΄endir, zîrâ رِئَةٌ [ri΄et] aslında manzara ve hey΄ete derler. Ve

حَمْضٌ [ḩamḋ] Nebâtâttan tuzlu olup acı olana derler رِمْثٌ [rimšamp;] ve أَثْلٌ [ešamp;l] gibi ve طَرْفَاءُ [ṯarfâ΄] gibi. Ve رِمْثٌ [rimšamp;] râ’nın kesriyle yavşan dedikleri ottur. Ve أَثْلٌ [ešamp;l] yaban ılgını. Ve طَرْفَاءُ [ṯarfâ΄] bostânî olan ılgındır. Ve خُلَّةٌ [ḣullet] lezîz olana derler. ʹArab tâ΄ifesi “اَلْخُلَّةُ خُبْزُ الْإِبِلِ وَالْحَمْضُ فَاكِهَتُهَا وَيُقَالُ لَحْمُهَا Ve minhu kavluhum li’r-reculi: إِذَا جَاءَتْ مُتَهَدِّدًا “أَنْتَ مُخْتَلٌّ فَتَحَمَّضْ” Ve تَهَدُّدٌ [teheddud] havf etmeğe ve تَحَمُّضٌ [teḩammuḋ] ârâm etmeğe derler, deve şûr olan otla ârâm ettiği gibi.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı