Ḣudr ~ خُدْرٌ

Kamus-ı Muhit - خدر maddesi

اَلْخَدَرُ [el-ḣader] (fethateynle) Aʹzâ uyuşmak maʹnâsınadır ki rûh hassâs ve müteharrik bir mertebe galîz olur ki ʹuzv hiss ve hareketten muʹattal olur; yukâlu: خَدِرَتْ رِجْلِي خَدَرًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا افْتَرَتْ وَاسْتَرْخَتْ فَلاَ تُطِيقُ الْحَرَكَةَ Ve göz bir ʹârıza sebebiyle hîre ve fâtir olmak, ʹalâ-kavlin göze toz ve hâr u hâşâk makûlesi isâbet eylemekle ovuşturmaktan sıklet peydâ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: خَدِرَتِ الْعَيْنُ إِذَا افْتَرَتْ أَوْ ثَقُلَتْ مِنْ قَذًى Ve üşeniklik, kesel ve tehâvün maʹnâsınadır; tekûlu: فِي الْيَوْمِ خَدَرٌ أَيْ كَسَلٌ وَفُتُورٌ Ve

خَدَرٌ [ḣader] Yağmura ıtlâk olunur; perde maʹnâsından me΄hûzdur. Ve gecenin zulmetine ıtlâk olunur; ḣâ’nın kesriyle de câ΄izdir. Ve mübâlagaten pek karanlık olan geceye ıtlâk olunur; tekûlu غَشِيَنَا خَدَرُ اللَّيْلِ أَيْ ظُلْمَتُهُve tekûlu: سِرْنَا فِي لَيْلٍ خَدَرٍ أَيْ مُظْلِمٍ Ve mekân-ı muzlime ıtlâk olunur. Ve ıssının ve soğuğun saht ve şedîd olmasına denir; yukâlu: خَدِرَ الْحَرُّ وَالْبَرْدُ إِذَا اشْتَدَّ

اَلْخِدْرُ [el-ḣidr] (ḣâ’nın kesriyle) ve

اَلْأُخْدُورُ [el-uḣdûr] (أُسْلُوبٌ [uslûb] vezninde) Şol perdeye denir ki hatun kısmı görünmemek için çadırın bir tarafına çekilir. Ve

خِدْرٌ [ḣidr] Mutlakan setr eden şey΄e denir, çadır ve perde ve sâ΄ir sitâre gibi. Cemʹi خُدُورٌ [ḣudûr] gelir ve أَخْدَارٌ [aḣdâr] gelir; cemʹu’l-cemʹi أَخَادِيرُ [eḣâdîr] gelir. Ve

خِدْرٌ [ḣidr] Şol tahtalardan düzülmüş nesneye denir ki devenin semeri üstüne nasb olunup sevb makûlesi nesneler ile üzeri setr olunur. İçinde olanı setr eylediği için ıtlâk olundu. Ondan murâd hevdec ve mihaffe ve şebüriyye makûlesidir. Ve

خِدْرٌ [ḣidr] Arslan yatağı olan büke ve mîşeye ıtlâk olunur.

Vankulu Lugatı - خدر maddesi

خُدْرٌ [Ḣudr] (ḣâ’nın zammı ve dâl’ın sükûnuyla) Enṡâr’dan bir cemâʹattır ki Ebû Saʹîd-i Ḣudrî onlardandır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı